Tarih, kimseyi hatirlamayan bir ihtiyar. Ona yalnizca yazanlar inaniyor. Bir sabah, cicekler icine cekiliverdi... Ertesi gün Otlukbeli Savasi baslayacakti. Baskentte bekleyen Osmanli askerlerinin cevresini yarim bir hilal gibi cevreleyen Akkoyunlu ordusunun heyecanla carpan kalp seslerini duymak icin yarasalar kadar iyi duymaniz gerekmiyordu. Bu sesler agac gövdelerine carpiyor, asagi inip kökleri titretiyordu. Otlukbeli ovasinda oyuklar acan her bir top mermisiyle onlarca asker ve bin yillik agaclar devriliyordu. Yeralti hayvanlarinin gizli tünelleri bir bir aciga cikiyordu. Göge yükselen sadece askerlerin degil, hayvanlarin da cigliklariydi. Bedia Ceylan Güzelce, Otlukbeli Savasini iki kirpinin gözünden anlattigi 1473te, olaylara bir baska gözle bakmamizi istiyor. Tarihin rakamlardan ibaret olmadigini siirsel bir dille ustaca anlatiyor. Savaslarda adi bile gecmeyenlerin romani 1473.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.