15,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Milli Güvenlik Kurulu, 28 Subat 1997deki tarihi toplantisinda, Ülkemizde seriat hukukuna dayali Islam Cumhuriyeti kurmayi hedefleyen cumhuriyet ve rejim aleyhtari asiri dinci gruplarin, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletimize karsi cok yünlü bir tehdit olusturduklarini belirleyerek, bu tehlikenin önlenmesi icin Hükümete bazi önerilerde bulunuyor. O MGK karari, o öneriler, o tehlikeyi önlemek icin gerceklestirilen calismalar, simdilerde Ankara 5. Agir Ceza Mahkemesinde yargilaniyor. Darbeci ilan edilen o dönemin komutanlari, ömür boyu hapse carptirilmak isteniyor. 28 Subat Süreci diye…mehr

Produktbeschreibung
Milli Güvenlik Kurulu, 28 Subat 1997deki tarihi toplantisinda, Ülkemizde seriat hukukuna dayali Islam Cumhuriyeti kurmayi hedefleyen cumhuriyet ve rejim aleyhtari asiri dinci gruplarin, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletimize karsi cok yünlü bir tehdit olusturduklarini belirleyerek, bu tehlikenin önlenmesi icin Hükümete bazi önerilerde bulunuyor. O MGK karari, o öneriler, o tehlikeyi önlemek icin gerceklestirilen calismalar, simdilerde Ankara 5. Agir Ceza Mahkemesinde yargilaniyor. Darbeci ilan edilen o dönemin komutanlari, ömür boyu hapse carptirilmak isteniyor. 28 Subat Süreci diye bilinen dönemde o sürecin kahramanlariyla beraber olan Basbakanlik eski bürokrati gazeteci-yazar Mehmet Bican bu yeni kitabinda 20 yil önce yasananlara dönüsler yaparak, 28 Subat Darbesinin yargilama asamasinda yasananlari ve simdilerde FETÖnün üyesi olmakla suclanan davanin savcilari Kemal Cetin meslekten ihrac ve Mustafa Bilgili tutuklunin askerlere kurdugu kumpaslari gün yüzüne cikariyor. Kitapta su sorulara cevaplar araniyor 28 Subatta irtica tehlikesine karsi belirlenen önlemler uygulanmis; BCG ve MIT belgelerinde bir önemli tespit olarak alti kalincizgilerle cizilen Fethullah Gülen tehlikesinin üzerine gidilmis olsaydi... Bugün Türkiye, FETÖ belasiyla bas etmeye calisiyor, 15 Temmuz 2016 Darbesinin yaralarini sarmakla ugrasiyor olur muydu O dönemde Gülen Cemaati hakkinda sorusturma yapip dava acan bir yürekli ve namuslu savci kumpasa getirilip, sahte seks görüntüleriyle itibarsizlastirilip meslegini yürütemez hale getirilmeseydi, bugün FETÖ olacak miydi Ve Fethullah Gülenin dizinin dibinde oturmak... Elinin icini öpmek... Hayir-duasini almak icin okyanuslari katedip o ser yuvasinda siraya dizilen basbakan yardimcilari, bakanlar, milletvekillleri, bürokratlar, polisler, profesörler, docentler, doktorlar, fabrikatörler, sanatcilar, futbolcular... Gülenin talimatini getiren FETÖnün birinci siradaki müritlerinin sözü üzerine türbe önlerinde sahte evliyalara avuc acan parti liderleri...28 Subat Döneminde ordudan atilmis Gülenin imamlari... FETÖye arsa-apartman-benzinlik yagdiran, ne isterse veren belediyeler... Evet, bunlar olmasaydi, görmeseydik, yasananlara tanik olmasaydik... 28 Subat Bildirisindeki o önlemleri görmezlikten gelmeseydik... Bugünlere gelecek, bu kapkara Türkiye fotografi bizim kaderimiz olacak miydi Iyi okumalar diliyoruz...