1968 yilinin Mayis ayinin basinda, Pariste Sorbonne Üniversitesinin isgaliyle baslayan genclik olaylari, tarihe 68 Bahari olarak gecti. Bu olaylar, icinde muhalif bütün mesreplerin bulundugu heterojen bir baskaldiriydi. Uyusturucunun ve cinsellikte sinirsizligin ön plana ciktigi cicek cocuklar, yani hippilerden, her türlü otoriteye baskaldiran anarsistlere, solun her türünü iceren genis bir yelpazeye kadar statükoya muhalif her egilim, 68in rengarenk dünyasi icinde yer aldi. Gercekci ol, imkansizi iste slogani, 68in farkli renklerinin tamamini temsil etti. Imkansiz gibi görünen sey ise özgürlüktü. Bu egilimlerin hepsinin ortak paydasi, daha fazla özgürlük arayisiydi. Ancak bu hareket basladigi gibi hizla söndü. Peki Türkiyenin 68 Kusagi, bu evrensel baskaldirinin neresinde yer aldi Gercek miydi, yoksa gerceklik duygusunun bir türlü nüfz edemedigi bir efsane mi Onlar haksizliga ugramis birer kahraman mi, yoksa asker darbe pesinde kosan gencler miydi Yoksa iktidar pesinde olan cuntacilarin, darbecilerin birer kuklasi mi oldular Bu kitapta kirk yildir dillendirilen gercekler veya efsaneler arasindaki derin ucurumu göreceksiniz. Bir yanda iktidar pesinde kosan, iktidar sehvetine ideolojik kiliflar arayan cuntacilarla; vatani kurtarmak, yoksulluga son vermek gibi büyük ideallerin pesine düsen genclerin basrol oynadigi bir senaryoya sahit olacaksiniz. Kendi aralarinda hesaplasan cuntacilarla, bu hesabin kendilerine kesilerek sokaga sürülen gencleri bulacaksiniz. Ve halen kutsanan siddeti Icinde her türlüsü bulunan siddeti En basta da Ergenekonun kirk yil önceki operasyonlarini Kirk yil öncesinden kirk yil sonrasina acilan bu pencereden Darbe Pesinde Kosan Bir Nesil 68 Kusaginin hikayesini birlikte okuyalim.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.