Anilarimi yazmaya kendimi zorunlu hissettim. Zira oldum olasi, bir seyler yasamis insanlara yazmalarini önermistim. Ne yazik ki, toplumumuz Ani yazma aliskanligini henüz tam olarak benimseyemedi. Oysa bu kültürün gelismesi, tarihcilerimizi resmi belgelere bagimli kalmaktan kurtaracak, bir ulusun gercek tarihini yazmada büyük kolaylik saglayacaktir. Bu türün en zayif tarafi yazarini ön plana cikarmasidir. Esasen bu da, isin dogasi geregidir. Ani sahibi ne denli objektif olursa olsun, bu zafiyet belli oranda hep vardir. Bir de günlük tutulmamissa, yanilgi payinin büyük olmasi. Ben de günlük tutmayanlardanim. O nedenle yanilgilarim olmustur, mutlaka olmustur. Ama belirtmeliyim ki, yasanmis önemli olaylarin özetini zamaninda kaydettim ve önemli gördügüm konusmalari bire bir not ettim. Bir de bunlara iliskin resmi belgelerden ve gazete kupürlerinden bir arsiv olusturdum. Kendini övmüs tenkidinden kurtulmak icin zaman zaman alcakgönüllülük göstermeye calistimsa da, Muhsin Ertugrulun sözünü de gözden irak tutmadim. O öyle der; Fazla tevazu göstermeyin. Inanirlar. Bir baska sözü de begenirim; Tevazuun asirisi, gururun arka kapisindan girmektir. Bu ikisinin ortasini bulmaya calistim. Ayrica, Ön plana cikiyorum endisesiyle, bazi yerlerden kendimi dislasaydim, gercegi sizinle tam paylasmamis olacaktim. Kitapta sik tekrarlar göreceksiniz; Buna kargalar bile güler gibi. Amacim kitabi atlayarak okuyanlara, okuduklari bölümün mesajini verebilmeye yöneliktir. Belki de, kelime ve deyim yetersizligi.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.