Bir felsefeci olarak simdiye kadar yaptigim arastirmalar sonucu ben artik anladim ki, bu kainatin bir Yaraticisinin olmasi lazim. Bu alemin, gökteki yildizlarin, daglarin, denizlerin, denizdeki hadsiz baliklarin ve yer yüzündeki hicbir seyin, bir Yaratici olmadan meydana gelmesi bilimsel olarak mümkün degildir. Ve bir seyi daha anladim ki, Yaraticiya inanmakta müthis bir huzur ve lezzet varmis. Evet, bütün hakiki saadet, halis sürur, sirin nimet ve safi lezzet, Yaraticiyi bilmekte ve onu sevmekteymis. Yaraticiyi taniyan ve seven, nihayetsiz saadete ve nimetlere mazhardir. Onu tanimayan, onu sevmeyen nihayetsiz sikintilara, elemlere ve evhama manen ve maddeten müptela olur. Inancsizlik insana, öyle cehennemi bir haleti ruhiye yasatiyor ki, insan kendisini kararsiz bir dünyada hep bosluktaymis gibi hissediyor. Adeta basi asagida ayaklari yukarida boslukta yürüyor insan. Iki yil süren bir arastirmam neticesinde ve son anda elime gecen bir kitabin sayesinde hayatim birdenbire böyle degisiverdi. Ne yazik ki, bu zamana kadar bu ömrü bosa gecirmisim, bu cehennem azabini bosuna yasamisim ben. Ben artik her seyi tabiata ve sebeplere veren o eski inkarci Selcuk degilim. Eski Selcuk Dogani ve yaptigi bütün bilimsel calismalarini mazinin cöplügüne gömdüm bu gece. Simdi bendeki bu degisimden dolayi cok mutluyum ve huzurluyum. Bana bu hali bahsettigi icin Yüce Yaraticiya sonsuz sükrediyorum.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.