Saksidan koparilmak. Bu sözü nereden hatirliyorum Ölümünden sonra sifreli deri cantasinda buldugum mektupta babam benim icin söylüyordu. Zarfin üstünde adim var, yuvarlak damgadaki tarihte on yasindayim. O zamanlar annemle yasadigim eve postalanmis ama elime gecmemis. Muhtemelen bana vermemisler. Babam, bunun olacagindan endiseyle mektubun ve zarfin bir fotokopisini almis, bir gün bulacagim umuduyla cantaya birakmis. Neden beraber yasadigimiz onca sene kendisi cikarip bana vermedi ya da bahsetmedi, bunu istedi mi, bilmiyorum. Sadece vermedi. Bir gün öldügünde bulacagimi düsünmüs olmali. Belki de böyle bir mektubun varligini unuttu. Bilmiyorum. Iste o mektupta beni böyle tarif ediyordu Saksisindan koparilmis. Sen saksisindan koparilmis bir cocuksun, baska bir saksiya ekildin, bunun acisini bir ömür duyacaksin... Karlar altinda bir Amsterdam. Ruhla bedenin kavgasinda arada kalmis bir adam. Sanki ömür boyu sürecek bir gece gecirir. Dul sihirbazla, Afgan taksiciyle, delilerle, ölülerle, müzisyenlerle, uyusturucu saticilariyla konusur. Kulaginda bir cümle Insanin yasamaktan mühim isleri var, onu bulunca korkularin biter. Bu sözün pesinden kostukca, Amsterdamin buz tutmus merdivenlerinde hakikatin karsisinda dimdizlak kalir. Bedenine hapsolmus bir ruhun isyani artik baslamistir.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.