Yesiltay mavi gözlü bir cocuktu, bütün cocuklara benzerdi. Isi gücü oyundu, güzel oyunlara bayilir, bir de masallari severdi. Geceleri uyku girmezdi gözlerine, uyumaz, annesini de uyutmazdi, gece yarilarina kadar masal anlattirirdi. Bir türlü doymazdi masal dinlemeye. Dinledigi güzelim masallar düslerine girer, düslerinde devlerle, cücelerle, dervislerle, cinlerle, peri kizlariyla birlikte gezerdi; eline bir demir asa alip ayaklarina demirden cariklar giyerek yola cikar, her düsünde yeni yeni serüvenler yasardi. Yesiltay, Tembel Ahmet, Üc Pinar, Altin Tas, Iki Peri Kizi Tahsin Yücel, 1956 yazinda 23 yasinda genc bir öykücüydü, cocuklugunda Elbistanda annesinden dinledigi bu masallari ona bir kez daha anlattirip yeniden yazdi. Bu masallara önce Anamin Masallari adini vermeyi düsündü, sonra hepimizin anasinin adini verdi Anadolu Masallari. Onlara bir de kendi masalini ekledi Sümüklüböcek. Bu masallar 1957den beri okundu, okuyan her cocuk onlari sevdi. Tahsin Yücel sonradan ünlü bir yazar ve bilimadami oldu, ama hala gencecik bir masal babasi. Anlattigi masallari bugünün cocuklari da sevecek.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.