58,99 €
inkl. MwSt.
Versandkostenfrei*
Versandfertig in über 4 Wochen
payback
29 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Insan topluluklari, nerede ve ne zaman yasamis olursa olsun her zaman manevi bir güce dayanma ihtiyaci duymuslardir. Insanoglu bu manevi güce inanmayi dogayla mücadele etmeye basladigi ilk günden baslayarak günümüzün modern toplumuna kadar gecen sürede degisik inanclara ve varliklara inanarak basarmistir. Ayni doga parcasini paylasasan insanlarin birbirleriyle olumlu iliskiler kurabilmesi icin birbirlerini daha iyi tanimalari ve anlamalari gerekmektedir.Cok farkli inanc ve etnik kimligi bünyesinde barindiran ülkemizde, Arap Aleviler Nusayriler inancsal farkliliklari nedeniyle farkli anlasilmis…mehr

Produktbeschreibung
Insan topluluklari, nerede ve ne zaman yasamis olursa olsun her zaman manevi bir güce dayanma ihtiyaci duymuslardir. Insanoglu bu manevi güce inanmayi dogayla mücadele etmeye basladigi ilk günden baslayarak günümüzün modern toplumuna kadar gecen sürede degisik inanclara ve varliklara inanarak basarmistir. Ayni doga parcasini paylasasan insanlarin birbirleriyle olumlu iliskiler kurabilmesi icin birbirlerini daha iyi tanimalari ve anlamalari gerekmektedir.Cok farkli inanc ve etnik kimligi bünyesinde barindiran ülkemizde, Arap Aleviler Nusayriler inancsal farkliliklari nedeniyle farkli anlasilmis ve cesitli ön yargilarla karsilasmislardir. Bu kadar farkli etnik ve inancsal kimligi bir arada tutan Anadolu cografyasi zenginlikleriyle arastirmalar icin genis bir kültür laboratuvari olusturmaktadir. Ancak bir arada yasayan inanclar ve mezhepler dönem dönem karsi karsiya getirilmis ve toplumsal iliskiler acisindan sorunlar yasanmistir. Bir arada yasamayi gerekli kilan cok kültürlülük dönem dönem suc unsuru olarak görülmüstür.Oysa ki cok kültürlülük ancak laik ve demoktarik yasam bilinciyle olusacaktir. Ülkemizin daha bariscil ve daha özgür bir ortamda yasamasi farkli dinsel inanc ve etnik kimliklere sahip kitlelerin birbirlerini anlamalari ve kendilerini daha iyi ifade etmeleriyle mümkün olacaktir.Gecmisten günümüze kadar tek tip insan ve tek tip kültüre dogru yönlendirme yapilmasi giderek bu zenginliklerin kaybolmasina neden olmaktadir. Gelecek kusaklarin kültürel acidan daha kisir bir ortamda yasayacaklari mutlaktir. Yaygin ve köklü bir inanc sistemine sahip olan Arap Aleviligi yillardan beri sosyal bilimcilerin dikkatini cekmis ancak alan arastirmasina dayanan bilimsel calismalar son yillarda yapilmaya baslanmistir.Konuyla ilgili yapilan yerli ve yabanci yayimlarin büyük bir kismi yetersiz olmasinin yaninda önyargilarla yazilmis yayinlardir. Bunun nedeni kismen gizlilik ve kapali cemaat yasami sürdüren Arap Alevi halkinin kendilerini ifade etmekte zorluk cekmesi olurken bir kismi da gercekci ve gerekli arastirmaya dayanmayan, gercekleri saptiran calismalardir.Her insan ve topluluk gibi Arap Alevileri de sosyal, dini, iktisadi, kültürel, geleneksel, sanatsal vb. bütün yönleriyle bir birlik, bütünlük ve dogal bir kimlik olarak düsünmek gerekir.