Garrett Thomsonun bu calismasi, Kant üzerine yazilmis eserler icinde ayri bir yer tutuyor. Kantin eserlerinde ortaya konan düsüncelere nüfuz edebilmek, hem bu eserlerin icerdigi agir felsefi terminoloji hem de eserlerin kapsamli hacmi göz önüne alindiginda felsefe okuru icin müskül olusturur. Oysa Kantin eserlerine nüfuz etmeden modern felsefeyi hakkiyla anlamak mümkün degildir. Cünkü bu eserler modern felsefenin omurgasini olusturan bir terminolojiyi tesis etmis olmanin yaninda hem cagdas analitik felsefenin hem de kita felsefesinin esin kaynagi olma gibi bir konuma sahiptir ve bu anlamda Kant, genis bir yelpazeye yayilan cagdas ekollerin kesistigi bir kavsak noktasinda durmaktadir. Denebilir ki, bilhassa kurumsallasmis kismi söz konusu oldugunda Bati uygarliginin tasi topragi, havasi suyu hala Kant kokar. Iste Kantin eserlerine nüfuz etmede felsefe okurunun yasadigi müskülü hafifletmek icin, Kant külliyatini özetleyen karakteri ve anlasilir üslubu ile bu kitapta, ortalama felsefe okurunun erisimine elverisli bir metin ortaya konuyor. Elestirel felsefenin kurucusu olan Kant, bugün cagdas düsünürlerin elestirileriyle artik oldukca hirpalanmis olsa da, böyle göz kamastirici derecede parlak bir zekanin felsefesini anlayarak okuyabilmek, her entelektüel icin vazgecilmez bir haz olsa gerek.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.