Yeni milenyumun ilk on yilinda gezegende feci bir salgin bas gösterdi ve kan grubu 0 negatif olanlar disinda herkesi öldürdü. Topluluklar parcalandi, toplum dagildi ve bunlarin yerine tiranlarin yönetimi ve tehlikeli dindar devrimcilerin ön ayak oldugu kültler geldi. Kiyamet Sonrasi Günlüklerinin dünyasina hos geldiniz. Hafif silah mermileri ucagin gövdesini taradiginda karaya inmek icin düzgün bir yer arayarak araziyi on dakikadir gözlüyordum. Aptal, dikkatsiz ve ahmakca; sanki vurulmak istermiscesine daire cizerek ucuyordum. Sorun havaalanini bulamayisimdi. Kivrilarak denize dogru giden nehri, onun her iki yakasinda uzanan ve etekleri cöle karisan sehri görebiliyordum. Kuzeyden yükselen duman sütunlarini ve terk edilmis uzun limanda alcalip yükselen tekneleri de görebiliyordum. Fakat Allahin cezasi havaalanini göremiyordum. Onun icin iyice yaklasmam ve inecek bir yer aramam gerekiyordu. Binlerce mil ucmayi, olaysiz sekilde Kibristaki o psikopati saymazsaniz, ama o kadar da sikinti olmamisti iki kere yakit almayi ve sag salim gidecegim yere varmayi becermistim. Vardigimdaysa atis mesafesine kadar alcalmis ve rastgele vurmak isteyen herkese kanatlarimi sallamistim. Vurulup düsmeyi gayet hak etmistim. Ucagin burnunu yükseltmeye ve menzil disina tirmanmaya calisarak kontrol levyesini sertce cektim, ama cevap vermedi. Kahretsin, dedim. 500 fitteydim ve terk edilmis arabalarla dolu, bir de yanmis tankin oldugu bir banliyö caddesine dogru burun asagi alcaliyordum. Ucagi saga ya da sola cevirmeyi, pedallari pompalamayi, kontrol levyesine asilmayi, velhasil bir nebze kontrol saglamak icin her seyi denedim. Hicbir faydasi olmadi. Kurtulmak icin fazla alcakti, ucagi yere indirmekten ve yürüyerek cikmayi ummaktan baska yapacak bir sey yoktu. Iraka varisim engebeli olacakti.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.