18,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Historia est magister vitae Tarih, yasam dersi veren bir ögretmendir; bu yapit da ayni görevi gerceklestiren bir aractir. Gecmisten ders aliriz, gelecegi planlayip bicimlendiririz. Yeryüzünün en büyük ve en uzun yasamis imparatorlugunu ne tür kisiliklerin nasil yönettigini; kisisel duygu ve düsünceleriyle, cikarlari ve yasam bicimleriyle devlete ettikleri iyilik ya da kötülükleri her bilim adaminin, devlet adaminin, kisacasi merakli okur-yazarin bilmesi gerekir. Bir yanda devlet ve toplumsal girisimlerde kadinlara yer verilmeyen bir cagda Misir devletini basariyla yöneten, zeki ve cesitli…mehr

Produktbeschreibung
Historia est magister vitae Tarih, yasam dersi veren bir ögretmendir; bu yapit da ayni görevi gerceklestiren bir aractir. Gecmisten ders aliriz, gelecegi planlayip bicimlendiririz. Yeryüzünün en büyük ve en uzun yasamis imparatorlugunu ne tür kisiliklerin nasil yönettigini; kisisel duygu ve düsünceleriyle, cikarlari ve yasam bicimleriyle devlete ettikleri iyilik ya da kötülükleri her bilim adaminin, devlet adaminin, kisacasi merakli okur-yazarin bilmesi gerekir. Bir yanda devlet ve toplumsal girisimlerde kadinlara yer verilmeyen bir cagda Misir devletini basariyla yöneten, zeki ve cesitli yeteneklerle donatilmis, kendi yönetimi altindaki soylara kendi dillerinde seslenen cok dilli bir kralicenin var olmasi, öte yanda bu kralicenin kendi devletinin cikarlari icin Romada en yüksek kamu görevine gelmis ve kendi cikarlarini önde tutarak devlete zarar verme pahasina birbirleriyle yarisan ve savasan Pompeius Magnus, Julius Caesar ve Marcus Antonius adli üc Romali komutani kendine baglayip avucunda oynatabilmesi ve bunlardan cocuklarinin olmasi insani hayrete düsüren tarih bir celiskidir. Bu yapitta bu acilardan yalniz Marcus Antonius ve Kleopatra degil Roma toplumunun pek cok üst düzey kisilerinden de söz edilmektedir. Dolayisi ile MÖ I. yüzyilin ikinci yarisindaki Roma siyasi yasami, buna yön veren kisiler ve olaylar, Plutarkhosun kaleminden akici dille, canli bir sekilde anlatilmistir. Böylece tüm yapit zevkle okunabilecek tarih bir roman özelligi kazanmistir. Plutarkhosun bu yapiti ve bati dillerine cevrilmis diger bazi yapitlari, Shakespeare gibi pek cok batili yazara esin kaynagi olmustur.