12,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
6 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Arabistanin Osmanlidan kopup bagimsiz bir devlet olmasinda Suud ailesi ve Vehhabilik akimi anahtar kelimeler gibidir. Orta Dogunun dününü ve bugününü anlamak icin Suud ve Vehhabilik kelimelerinin acilimini bilmek gerekir. Arabistan Kralinin yasam öyküsünün yazari, bir Ingiliz subayi olarak I. Dünya savasinda Bagdat yakinlarinda savasirken Türklere esir düsmesiyle Suriye ve Arabistani icine alan genis bir cografyayi dolasmis. Savas bittikten sonra da Türkiyeye gelip gözlemlerde bulunmus. Mustafa Kemal Atatürkün basarili bir biyografisini kaleme almis. Abdülaziz bin Suudun biyografisini yazarken…mehr

Produktbeschreibung
Arabistanin Osmanlidan kopup bagimsiz bir devlet olmasinda Suud ailesi ve Vehhabilik akimi anahtar kelimeler gibidir. Orta Dogunun dününü ve bugününü anlamak icin Suud ve Vehhabilik kelimelerinin acilimini bilmek gerekir. Arabistan Kralinin yasam öyküsünün yazari, bir Ingiliz subayi olarak I. Dünya savasinda Bagdat yakinlarinda savasirken Türklere esir düsmesiyle Suriye ve Arabistani icine alan genis bir cografyayi dolasmis. Savas bittikten sonra da Türkiyeye gelip gözlemlerde bulunmus. Mustafa Kemal Atatürkün basarili bir biyografisini kaleme almis. Abdülaziz bin Suudun biyografisini yazarken de krali sik sik ziyaret etmis, uzun söylesiler ve arastirmalar yapmis. Kitap Buzul Cagindan baslayarak Arabistan tarihini Avrupa ile karsilastirmali olarak özetleyerek basliyor. Bu genel tablo cizildikten sonra Abdülaziz bin Suudun dogumu anlatiliyor. Cocuklugu ve ilk gencligi hakkinda detayli biyografik bilgiler veriliyor. Genel intiba, Suudun son derece cetin kosullar arasinda sert bir savasci olarak yetistigi. Babasindan devraldigi en büyük ideali ise daginik Arap kabilelerini birlestirerek bagimsiz bir devlet kurmak. Daginik Arap kabileleri arasindaki kavga ve mücadele kitapta etraflica anlatiliyor. Bu sayede cografi sartlara paralel olarak Arap toplum yapisinin ve Arap insaninin karakterinin nasil sekillendigine de deginiliyor. Kabileler disinda Hicazin Ingiliz güdümündeki hakimi Hüseyin ve ailesi ile Türk ve Alman kuvvetlere sirtini dayayan Kuveyt lideri Resite de genis yer veriliyor. Ibn Suudun bu iki lider ve dolayisiyla bunlarin ardindaki güc odaklariyla mücadelesi anlatiliyor. Bu noktada Ibn Suudun güclü bir lider olarak portresi ciziliyor. Az uyumasi, az yemesi, modern teknolojiye olan ilgisi, dindarligi, halka ve diger ülkelerin liderlerine karsi tutumu, kadinlarla iliskileri gibi konulara deginiliyor. Ibn Suudun Hicazda kendi iktidarini kurusu, kitabin en can alici bölümlerinden biri. Arabistanda yeni bir iktidarin, kutsal topraklara hakim olmadan kurulamayacagi gercegi bu satirlarda acik bir sekilde fark ediliyor. Hicazin Suud ailesinin hakimiyetine gecnmesinden sonra hac ibadetine ev sahipligi görevi ve bu baglamda diger Müslüman ülkelerle iliskiler de Türk okuyucusunun oldukca ilgisini cekecek bölümler. Arabistanin hac konusunda bugün de devam eden siyasetinin köklerini bu sayfalarda bulmak mümkün. Abdülaziz bin Suudun dönemi, kisiligi ve yasam öyküsü hakkinda bilmek isteyeceginiz hemen her seyi bu kitapta bulabilirsiniz. Kitap ayrica Osmanli Imparatorlugunun parcalanma sürecinde Arabistan üzerinde oynanan oyunlari; Ingilizlerin, Almanlarin ve Osmanli devlet adamlarinin politikalarini, komsu Arap ülkelerin bu olaylarda oynadiklari rolleri bir Ingiliz ajaninin gözüyle görüp degerlendirme firsati sunuyor.