Simdi Konyada bir türbesi bulunan Ahmet Fakih Mevlananin babasindan zahiri ve tasavvufi sahada ders almis bir zattir. Sonunda kendisine bir hal, bir cezbe geliyor ki hayret denizine daliyor, kitaplari birakiyor, perisan bir halde daglara düsüyor. Bir kac yili böyle geciyor. Veysel Karaninin sirri bu sanli serefli Fakihin halinde beliriyor. Bir gün Mevlananin meclisinde bu zattan bahis olunurken Efendimiz Semsi Tebriznin sarhosluk denizi yaninda o ancak bir kokudan ibarettir. buyuruyor.Sems Konyaya gelince Seker Furusan Sekerciler hanina iniyor. Oda kiraliyor, odanin kapisina görkemli ve degerli bir kilit vuruyor, halbuki odada bir hasir, bir ibrik ve kiralik yataktan baska bir sey yoktu. Halkin kendisini bir tüccar olarak görmesini öyle bilinmesini istiyor.Sems Benim Tebrizde Ebubekir adinda bir seyhim vardi, sepet örerdi ben ondan bir cok vilayetlere mazhar oldum. Fakat bende bir sey vardi ki onu seyhim göremedigi gibi, hic kimse de görememisti. Onu ancak Mevlana gördü buyurmustur.Falan kimse velidir, falanca kimse degildir diyenlerin kendilerinde bunu ölcebilecek bir liyakat ve bilgi olmasi gerekir. Degilse verdigi hükmün bir degeri olmaz. Mesela matematikte cebri bilmeyen bir kimseye iki kisi gelip, yapmis olduklari denklemin hangisinin dogru oldugunu sorsalar o adam ben bundan anlamam ki dese, dogru hareket etmis olur. Amma ikisinden birine su dogru, su yanlis dese verdigi hüküm dek gelse bile bunun ilmi bir kiymeti yoktur.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.