15,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Avrupada, halihazirda sayilari bes milyonu gecmis olan Türk nüfusu ve bu nüfusun diaspora kavrami kapsaminda Türkiyeyi temsillerini degerlendirmek az sayida arastirmaya konu olmustur. Avrupaya isci olarak giden Türkler bulunduklari ülkelerde artik ev sahibi konumuna gelmisler ve vatandas olmuslardir. Dolayisiyla bundan böyle Avrupadaki Türk nüfusu gurbetci veya isci olarak degil, diaspora olarak adlandirilmaktadir. Türkiye bugüne kadar diasporasinin potansiyel lobi gücünü ortaya cikarabilme konusunda fazla basarili olamamistir. Türkiye Cumhuriyeti icin hem yurtdisindaki vatandaslarininin…mehr

Produktbeschreibung
Avrupada, halihazirda sayilari bes milyonu gecmis olan Türk nüfusu ve bu nüfusun diaspora kavrami kapsaminda Türkiyeyi temsillerini degerlendirmek az sayida arastirmaya konu olmustur. Avrupaya isci olarak giden Türkler bulunduklari ülkelerde artik ev sahibi konumuna gelmisler ve vatandas olmuslardir. Dolayisiyla bundan böyle Avrupadaki Türk nüfusu gurbetci veya isci olarak degil, diaspora olarak adlandirilmaktadir. Türkiye bugüne kadar diasporasinin potansiyel lobi gücünü ortaya cikarabilme konusunda fazla basarili olamamistir. Türkiye Cumhuriyeti icin hem yurtdisindaki vatandaslarininin haklarini savunmak hem de ekonomik ve siyasi anlamda Türkiyenin yurtdisinda temsilini saglamak amaciyla diaspora politikasinin kuvvetlendirilmesi oldukca elzemdir. Türk Diasporasini dünyanin önde gelen diasporalari olan Yahudi veya Ermeni Diasporalarindan ayiran en önemli nokta varliklarini siyaset ve ekonomi alanlarinda hissettirememeleridir. Avrupada güclü bir Türk Diasporasi olusturulmasiyla birlikte özellikle terör karsisinda Türkiyeyi insan haklari ihlali yapmakla itham eden Avrupa lobilerine karsi Türkiyenin daha savunmaci bir durusu olabilecektir. Bu calismada, Türkiyenin Diaspora politikasinin analizi ve gelismesi icin cözüm önerileri özellikle AK Parti Hükümeti dönemi üzerinden ele alinmistir. Avrupada örnek ülke olarak ele alinan Hollandanin gerek Türk nüfusun mevcudiyeti gerekse ABnin kurucu alti ülkesinden biri olarak Avrupa siyasetindeki basat konumu bu ülkenin secilme gerekcesini acikca ortaya koyar niteliktedir.