10,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Ece Ayhan, ters duran, ters durdugunu düsündügü herseye ayna tutuyor bu kitapta Onun aynasindan düz okuma aliskanligimiza bir tokat gibi inen bir baska düzgün okuma yansiyor. Tadimlik evim Burak deyince; bugünlerde, cok cile cekmis ve gelin de Kantocu Peruzu, Denizkizi Eftalyayi, Acilarin Kadinini hatirlamayin bakalim, Roza Eskenazili --yüzü, özellikle de agzi, dudaklari Sevim Buraka ne kadar ve nasil benziyor-- ve acik Yahudi delikanli ben rebetiko sözcügünü kendimce böyle ceviriyorum bellegime, yani dikkafa, basibozuk, cirilciplak, iste ne denirse densin, argolu sivil bellegime hemeninden…mehr

Produktbeschreibung
Ece Ayhan, ters duran, ters durdugunu düsündügü herseye ayna tutuyor bu kitapta Onun aynasindan düz okuma aliskanligimiza bir tokat gibi inen bir baska düzgün okuma yansiyor. Tadimlik evim Burak deyince; bugünlerde, cok cile cekmis ve gelin de Kantocu Peruzu, Denizkizi Eftalyayi, Acilarin Kadinini hatirlamayin bakalim, Roza Eskenazili --yüzü, özellikle de agzi, dudaklari Sevim Buraka ne kadar ve nasil benziyor-- ve acik Yahudi delikanli ben rebetiko sözcügünü kendimce böyle ceviriyorum bellegime, yani dikkafa, basibozuk, cirilciplak, iste ne denirse densin, argolu sivil bellegime hemeninden borulu ve kalin igneli bir gramofon geliyor Sahibinin Sesi Kol cevrilince, plagin tas üzerinde sari bir cumhuriyetin Tayyare pulu dönecek Hikayenin disinda gibidir ama 60 altmis yildan beri hikayeci de olan ünlü siki ressam Cihat Buraka baka; Sevim Burak, Sait Faikin, modern anlamda bir bakima tek mirascisidir. Cünkü ücü de efendim, kavun acisi Sait Faik de, kendi kullanisiyla mih gibi yalniz olan Cihat Burak da, bir Istanbul Sehir Hatlari, daha dogrusu I. Mintikada calisan bir Kuzguncuk vapörü olan, Karaca ile Elfenin annesi Sevim Burak da, isiklari sönük Ikinci Dünya Savasi yillarini, yoksullugun karartmalarini, sasi sikiyönetimleri, ön ve arka kapisi mavi camli solgun tramvaylari ve özellikle Tünelin yagli kayis kokusunu cok iyi bilirlerdi. Kimilerine baka ise, 1950de Peyami Safa ile yola cikan Sevim Burak, belirli bir acidan Colette sayilamaz mi Bence öyle oldugunu varsaysak bile, kesenkes alyuvarlari olan bir Colettedir o. Yani diyebiliriz ki; Sevim Burak, keskin keskin Istanbul, Beyoglu, Tünel, Bogazici, Kuzguncuk ve Ikinci Dünya Savasi kokan ilginc, sahici ve modern bir hikayecidir. Yeri ve zamani geldigi icin, kisa pantollu dönemden nedense saklanmis bir ani, tabii unutulmus da olabilir Beyoglu Aga Camisi Sakizagacinda oturuyoruz. Sabahlari bizim ihtiyar duraktan gecen Bahcekapi-Edirnekapi asilanamayan --ancak yine de kirik küplü Kadin Cikmazindaki soparlar arkadan asilirlardi-- sari tramvaylariyla, Karagümrükten bir önceki Atikalide inerek, Hirkaiserif 19. ilkokuluna gidiyorum. Siir adamlari; postmodern Süreyya Evren ile o zamanlar Balipasada oturan ve sonralari Galatasaray Lisesine giden Yakisikli Alpagut da ayni okulu bitirmislerdir. Ben 1938 eylülünde Eceabatta --Maydos-- takunyalarla ilkokula basladigimda, Turgut Uyar da cocuklugunda pek gülümsemeyen, az önce aglamis gibi yüzüyle sanirim orada okuyordur. Sinemaci olmak ister bir Alpaguttan, Pariste Hal ve Gidis Sifir adli --Jean Vigonun bu filmi Yeni Dalgaya el vermistir, bana da verdi tabii, özellikle orta ikiden ayrilan Cocuklar Icin Siirlerde-- bir kahve oldugunu Canakkale köyünde ögrenecektim. Alpagut ne olur ne olmaz diye midir bilemem, cok güzel bir kizla günübirlik gelmisti. Siyah sacli, kusursuz denilebilecek agiz ve burun yapisinda, duru beyaz tenli ve benden bes yil önce Tekirdagda dogan ablam Iffet Caglar, herhalde o zamanlar 17-18 yaslarinda bir genc kiz olacak, evden ikindi üzeri yola cikmisti. Tünelle Karaköye inecek, oradan da yine yürüyerek Mahmutpasaya calistigi Yazgan corap fabrikasinda gece vardiyasina gidecekti. Gece vardiyasinda calismak belki yorucuydu ama gündeligi gündüzden biraz iyiceydi. E, ne yapacaksin Köydeyken adina Güzel Ayse adiyla bir türkü cikarilan annem Ayse Deniz, Tepebasindaki Lala birahanesine ya da az ilerde Besinci Dairedeki Novotni calgili gazinosuna Nezahat takma adiyla cikmaya hazirlaniyordu, tam. Ablam birdenbire agliya agliya geri döndü Meger kacirdigi vagon, kayis koptugu icin catirtilarla, gürültülerle asagida kaza yapmis. Bir dolu insan ölmüs ve yaralanmisti... Bizler, bir anlamda, Tünelin kayis kokusunun cocuklari degil miyiz efendim Bir gün, yanlislik yapilip da Sevim Burakin Kuzguncukta bir heykeli yapilirsa cünkü efendim sairlerin, sosyal bürokratlarin gözetiminde yakildigi Türkiyede güzel bir sey böyle yanlislikla yapilabilir bakin Gürdal Duyar ya da Yavuz Tanyeli yogurabilir bunu, deniz kiyisina Ve altina Sahibinin Sesi borulu bir gramofon konsun lütfen Lütfen Lütfen