Ayse Arman 2022 Iyilik Ajandasi Siyah Ürün Aciklamasi Dünyayi Iyilik Kurtaracak Ben bir iyilik hareketi baslattim. Kendi capimda. Tahta kolyelerle baslattim. Sakajewa adini verdigim kolyelerle. Pardon, bu adi ben vermedim Isim annesi 15 yasindaki kizim Alya. Sakajewa Iyilik Kolyeleri olsun dedi adi. Tamam dedim. Tavsanimiza Himm ismini, köpegimize Max ismini veren de oydu. Hep güzel, isabetli, ruhu olan isimler verir. Sakajewa bizim uydurdugumuz bir kelime. Anne-kiz, bizim sihirli kelimemiz. Bizim icin saf sevgi anlamina geliyor. Yillarca kapiyi caldiginda, ben kapinin arkasindan ona, Parola ne söyle dedim, o da Sakajewa dedi. Aramizda bir oyundu, küstügümüz zaman, isaretparmaklarimizi havada birlestirir, Sakajewa der, barisirdik. Adi oldu kolyelerin Alya sayesinde, kendileri de vardi -ha babam kolye diziyordum cünkü. O dönem Hindistana tasinmistik- ama ortada henüz bir iyilik hareketi yoktu. Bir stratejim de yoktu. Zaten planlayarak yapmadim. Her sey kendiliginden oldu. Ve geldigimiz noktada, ben sosyal medyami, özellikle de 1,8 milyonluk Instagram hesabimi iyilik icin de kullanir oldum. Bu da güzel bir sey, kendimi bir ise yariyor gibi hissediyorum. Dünya, karanlik bir dönemden geciyor. Kafalar karisik, kavramlar karisik. Zeminler kaygan. Sapla saman birbirine karismis durumda. Herkes bagiriyor, ugultu var, kimse birbirini duymuyor. Bir Coronamiz eksikti, maazallah o da oldu. Global bir salginla bogusuyoruz. Ben, gercekten, hepimize iyi gelecek seyin, IYILIK olduguna inaniyorum. Dayanisma olduguna inaniyorum. Sorumluluk bilinci olduguna inaniyorum. Bir baskasini düsünme sorumlulugu, yasadigimiz gezegeni düsünme sorumlulugu, ihtiyaci olanlara el uzatma sorumlulugu. Sloganim da Dünyayi iyilik kurtaracak Hepimiz, minik minik iyilikler yapacagiz. Ve iyilik, halka halka yayilacak. Benim iyilik kolyeleriyle yapmaya calistigim da bu. Nitekim, dalga dalga büyüdü. Ve bir IYILIK HAREKETIne dönüstü. Peki, niye tahta kolyeler Cünkü seviyorum. Hissini seviyorum. Dogal. Asla plastik kullanmiyorum. Icindeki boncuklar cam. Ben, onlar boynumda fotograf paylastigimda, Bunlari nereden aldin Biz de istiyoruz. Nereden alabiliriz diye soruyorlardi. Ben, baskalari icin de yapmaya basladim. Geldigimiz noktada 12 binden fazla kolye yapmisizdir. Tabii bunun da bir hikayesi var. O dönem kurumsal bir sirket, Kadinlar Gününde kadin calisanlarimiza hediye etmek istiyoruz Senden 100 kolye satin alabilir miyiz Ne kadar para ödememiz gerekiyor diye sordu. Ben de Kolyeci ya da tasarimci degilim ki. Satmiyoruz bu kolyeleri, bunlardan gelir elde etmek gibi bir amacim yok dedim. Ama sonra aklima söyle bir fikir geldi. Onlar, Mari Kasparyanin otizmli oglu Ardanin egitim masraflarini üstlensinler, ben de kolyeleri onlara ücretsiz vereyim. Cünkü o fedakar anne, her sene, evladinin egitim masraflari icin para denklestirmeye calisiyor. Iste böyle basladi bizim maceramiz. Minik bir iyilik hikayesiyle. Ve gerisi geldi... Müthis bir terapi de oldu ayni zamanda. Insanin eliyle bir sey üretmesi harika bir sey. Hele birlikte yapiyorsak, daha da harika Sirketler kolye istedi, biz yaptik. Ve bu bir iyilik modeli oldu. Bizden iyilik kolyesi alip, bir sivil toplum örgütüne kaynak yaratan sirketleri ben hep Instagramda paylastim. Tam olarak ne mi yapiyorum Diyorum ki... Her kim... sirketmarkaolusum bana gelir ve benim isaret ettigim derneklere su kadar lira bagista bulunursa, ben de o sirketin kadin calisanlarina kolyelerimden hediye edecegim. Üstüne de, Instagram hesabimdan, bir sürü enerjik fotograf cekerek, sirketlerin adini da yazarak paylasacagim. Yani gönüllü olarak onlarin tanitimlarini yapacagim. Sonra o kadinlarla insanlara umut veren, enerji tavan fotograflar cektirdim, cektiriyorum. Ve Iyilik bulasicidir, Dünyayi iyilik kurtaracak, Kolye bahane iyilik sahane hashtagleriyle paylasiyorum. IYILIK BULASICIDIR 80den fazla sirket cagrima cevap verdi. Su ana kadar 2 milyon 250 bin lira kaynak yarattik ve 60 dernege, vakfa, sivil toplum örgütüne ve yardima muhtac kisilere aktardik. Böyle yapmaya devam ettik, ediyoruz. Pandemi döneminde online kolye atölyeleri de düzenledik, halen düzenliyoruz. Yüzlerce insan, dilerse Zoom üzerinde bir araya geliyor. Öncesinde onlara kolye kitleri gönderiyoruz. Icinden cikan malzemelerle bir kendileri icin, bir de sivil toplum örgütleri icin kolye diziyorlar. Atölyelerimiz hem cevrim ici, hem cevrim disi. Bu gectigimiz dört yil icinde pek cok kanaat önderi de bize destek verdi, acik artirmalar düzenledik. Bir gecede sivil toplum örgütlerine 250 bin lira bagis topladigimiz oldu. Türkan Saylanin Cagdas Yasami Destekleme Derneginin Kardelenleri icin muazzam bir miktar topladik. Biz degisen durumlara adapte oluyoruz. Evden mobilyalarimizi tasiyip Iyilik Evi kuruyor, yanimizdaki STKlarla direkt satis yapiyoruz. Kurdugumuz bu modelle ödüller bile kazandik. Kolyeleri hala ben, yardimcim Maribel, esi Anton, komsum Mine Serez Cinar ve kizim Alya yapiyoruz. Bazen baska destek verenler de oluyor. Ama hala amatörüz. Hicbir kolye, birbirinin ayni degil, hepsi de tek tek, el emegi göz nuru. Gerci hizlandik zaman icinde, ben tek basima haftada 150 tane yapabiliyorum. Ucak kitim bile var, bizimkiler ucakta film izliyor, ben kolye diziyorum. Birkac sene önce de Bodrum Gürecede bir Iyilik Atölyesi hayata gecirdik. Bekledigimizden cok daha fazla ilgi gördü. Eridim mutluluktan. Insanlarla dolup tasti. Inanamadim coskuya Herkesin gezip görebilecegi, bir anneanne bahcesi icinde bir dükkan, showroom ve atölye. Zeytin agaclarinin altinda, insanlarla birlikte kolyeler tasarladik. Geliri, Toplum Gönüllüleri Vakfina ve Pi Kadin Kanserleri Dernegine gitti. Biz, bahcenin bir tarafinda kolye tasarlarken, kizim Alya da dans atölyeleri gerceklestirdi. Ilk yaz, tam 16 kolye, 12 dans atölyesi yaptik. Tüm bunlari da, yerel kalkinmaya destek projesi olarak hayata gecirdik. O dönem TOGda görevli olan Derya Kilicalp de cok büyük destek verdi. Ne mutlu bize ki, o yaz sonunda elde edilen gelirle Gürecenin mezarligi onarildi. Tas duvarlari yikik döküktü, tekrar örüldü, yürüme yollari yapildi. Kapilar takildi, bitkiler ekildi. Tabii ki tüm bunlari yaparken yanimizda Gürece halki, TOGlu gencler ve yerel yönetim de vardi. Bodrum Belediye Baskani Ahmet Aras, sag olsun, basindan beri bize hep destek verdi. Hatta geldi, ekibiyle birlikte kolye dizdi. Pek cok meslek grubu geldi, kurumsal sirketler geldi, motivasyon toplantilari düzenlediler ve bizimle bu deneyimi paylastilar. Sadece kadinlar degil, erkekler de. Mesela Acibademin erkek doktorlari sahane kolyeler dizdi.Bir kere daha gördük ki, bir araya gelince, gücleri birlestirince, yapilamayacak hicbir sey yok. Ayni zamanda köyümüzün bir kisminin ana cadde tarafindaki evlerini Filli Boyanin destegiyle boyadik. Bahcemize gelip bizimle kolye tasarlayan herkes, bir kolyeyi kendi icin, birini de dükkanda satilmak üzere yapti. Bu da su anlama geliyor, atölyelere katilan herkes, yerel kalkinmaya da gönüllü olarak destek oluyor. Cünkü o kolyeler tekrar Gürece icin dükkanda satiliyor. Ayrica Pi Kadin Kanserleri Dernegiyle bir Iyilik Senligi düzenledik. Üc gün boyunca insanlari bahcemizde agirladik. Bilet alip senligimize katilan herkes, bir baska kadinin kanser taramasini karsilamis oldu. Nükhet Duru, Fatih Erkoc, Ahmet Baran ve Ipek Acarla söylesiler, konserler gerceklestirdik. Stantlar kuruldu, farkli atölyeler de düzenlendi. Güreceliler, kendi yöresel yemeklerini pisirdi. Covid-19un denk geldigi ilk yaz, pandemi yüzünden atölyemizi acmadik. Yüzlerce insanin bir araya gelip kolye dizmesi riskli olabilirdi. Ama minik dükkanimiz acikti. Saglik önlemlerine dikkat ederek kolye satisimizi sürdürdük. Ama mesela köyün ortasinda yükselen cirkin beton bir duvar vardi; Bodrum Belediyesinin ve Via Gardenianin da destegiyle o duvarin peyzaj calismasini yaptik. Kolyelerden elde ettigimiz gelir duvarin yesillenmesine vesile oldu. Bu sefer, iyilik, yesillik olarak yayildi. Tabii ki toplum gönüllüsü gencler de destek verdi. Pandemide esas olarak online satisa agirlik verdik. Eksik olmasinlar ilgi hic azalmadigi icin, sivil toplum örgütleri yararina iyilik kolyesi satisimiz sürdü, sürüyor, sürecek. Gectigimiz yaz, kolye atölyelerimizi Pi Kadin Kanserleri Dernegi yararina dizdik. Gürecedeki bahcemizde ve tabii Corona sartlarina uygun, 25 kisilik atölyelerdi. Kolye atölyelerimize katilabilmek icin dernege ödenen ücretse, Onko-Van projesine aktarildi. Kanser ve Hasta Haklari Platformunun baslattigi bu sahane proje sayesinde, devlet hastanelerinde tedavi gören ve tedaviye toplu tasimayla gitmek zorunda kalan hastalar, kemoterapi tedavilerine ücretsiz ulasabiliyorlar. Özellikle pandemi döneminde, bunu cok kiymetli buluyorum. Evlerinden alinip, tedaviye götürülüp tekrar geri evlerine teslim ediliyorlar. Bütcelerinin bittigi dönemde yollarimiz kesisti ve kolye atölyelerinden elde edilen gelirle, biz Onko-Vana can suyu olduk. Böyle anlamli bir projeye katkida bulunabilmek müthis. Su hayatta en anlamli duygulardan biri, birilerine faydali olabildigini hissetme duygusu. Bu hizla Istanbulda atölyelere devam ettik, halen ediyoruz. Istanbul Turnesine cikmis gibiyiz. Her hafta farkli bir semt kafesindeyiz. Ama biz bu atölyelerde sadece güle oynaya kolye dizmiyoruz, sosyal faydaya katkida bulunuyoruz. Atölyelerin geliri tamam dernege gidiyor ama her hafta aramizda kanser tanisi almis kadinlar oluyor, hatta bir atölyemizde sadece kanser tanisi almis kadinlar vardi. Yasadiklari sürecten söz ediyorlar, kendi hikayelerini anlatiyorlar, farkindalik yaratiyorlar. Kadin kanserleri konusunda bilgi paylasiminda bulunuyoruz. Erken teshisin önemine deginiyoruz. Iyilik Hareketimize sadece atölyemize katilan misafirlerimiz degil, kurumlar da destek veriyor. Eylemlerimiz devam edecek Iyilik halka halka yayilmaya devam edecek... Elinizde tuttugunuz ajanda da hayallerimden biriydi. Bu da, iyilik hareketimizin bir baska halkasi. Ilk sene ajandanin satisindan payima düsen gelir Tohum Otizm Vakfina gitti, sonraki yil Cagdas Yasami Destekleme Derneginden egitim bursu alan piril piril genclerin egitim masraflarina. Sonra Pi Kadin Kanserleri Dernegine. Bu yil yine onlara gidecek. Uzun zamandir pek cok etkinlikte birlikte calistik Arzu Karatasin baskanligindaki ekiple. Gercekten müthisler. Kadin kanserleri farkindaligi konusunda inanilmaz isler yaptilar, yapiyorlar. Her yil ülkemizde 70 bin kadin kansere yakalaniyor. Bunun yüzde 44ü kadin kanserleri. Iste Pi Kadin Kanserleri Dernegi de bu konuda 6 yildir farkindalik yaratmak icin ve erken teshisin önemini vurgulamak icin ari gibi calisiyor. Binlerce kadina meme ve jinekolojik tetkik ve tarama yaptilar. Yüzlerce kadina kanser cerrahisi ameliyati yaptilar. Yüzlerce kemoterapi, radyoterapi. Say say bitmez. O yüzden bu ajandadan gelecek gelirin onlara gitmesini degerli buluyorum... Bana, Bir sürü isi bir arada yapiyorsun, hepsine nasil vakit buluyorsun diye sorarlar hep. Cevabi basit Kutu kutu planlayarak. Aylarimi, günlerimi kutulara yazarak. Bütün bir ayi önümde görerek. Büyük resme bakarak. Ve tabii tek tek, kutularin icini doldurarak. Iste bu kutu kutu ajanda benim sihirli formülüm. Yapmam gereken her seyi yaziyorum, not aliyorum. Bir tür kafamin haritasini cikariyorum. Ve mutlaka bunlari kursunkalemle yapiyorum. Kutu kutu ajandam olmadan ben bir hicim Bu arada Dogan Kitapa kocaman bir alkis, kadin kanserleri konusunda farkindalik yaratacak bu ajandayi hayata gecirdikleri icin. Senelerdir bana sonsuz destekler. Tuba Sevene özellikle tesekkür ederim. Kapak tasarimi icin de Nilgün Kidir Özpeynirciye. Bir tesekkür de bastan beri bu iyilik hareketinde benimle birlikte olan ve sosyal medyami iyilik icin kullanma fikrini veren Faris Sevene ve Hindistan komsum, canim arkadasim Mine Serez Cinara. Mine, arkamdaki güclerden biri. Ve tabii Sakajewanin isim annesi canim Alyama. Ve sevgilim Ömere. Yillardir evin her yeri boncuk, sesini cikarmiyor, her konuda bana tam destek. Bu ajandayi güzel günlerde kullanmaniz ve hayallerinizi gerceklestirmeniz dilegiyle...
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.