Silahinin dipcigi ile Kenanin bögrüne vurdu. Kenanin yüzü aci ile doldu. Dudaklarini isirdi. Astsubay salonun orta yerinde, topuklari üzerinde yarim bir daire cizdi. Emrini verdi. -Arayin, dedi askerlere kisik bir sesle. Her tarafi didik didik arayin. Askerler evin icine dagildilar. Büyük bir sessizlik icerisinde odalara girip ciktilar. Postallarindaki camurlar etrafa sacildi. Iki asker ellerindeki dedektörleri esyalarin üzerinde tekrar tekrar dolastirdilar. Kulak verip dinlediler. Bir isaret alamadilar. Iki asker dolaplari cekmeceleri karistiriyordu. Askerlerden biri eline aldigi Zehra Hanimin ic camasirlarini salladi, arkadaslarina gösterdi, adice bir siritisi oldu. Iki asker cocuklarin odasina girdi. Iki kardes de yataklarinin icinde büzülmüsler, misil misil uyuyorlardi... Anadoluda, kücük bir sehirde, yakin dönemin ic yakan hayat hikayelerinden birinin kaleme alindigi bu eser, sizleri gecmise yolculuga cikaracak, tarihe taniklik edeceksiniz. Akici bir dille kaleme alinan bu eserde kendinizden bir seyler bulacaksiniz...
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.