Kücük salonun fes renginde kalin, agir perdeli genis penceresinden disarisi muhtesem, parlak bir suluboya resmi gibi görünüyordu. Saf, mavi bir gökyüzü. Cicekli agaclar... Uyur gibi sessiz duran deniz... Karsi sahilde mor, fark olunmaz sisler altinda daglar... korular, beyaz yalilar... Bütün bunlarin üzerinde bir esatir rüyasinin havai gercegi gibi ucan marti sürüleri Pencerenin önündeki sisman koltuga gayet zayif, gayet sari, gayet ihtiyar bir kadin oturmustu.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.