Türk halki, sagduyusuyla bagdasmayan islemlere, tutumlara ve yasalara karsi tepkilerinin sözcülügünü -sözlü veya yazili- türlü sanat kollarinda yarattigi örnek kisilere yüklemistir; her birinin ayri bir hüneri, en cok ustalikla konusabilecegi bir söz alani vardir Nasreddin Hoca, Keloglan, Karagöz... Her biri kendine özgü konularda söz sahibidir. Türk düsününde olusumu dini bir akim temsilcisi olarak beliren Bektasiye de din islerinde sözcülük düsmüstür. Iste, Tanri ile insan arasinda, efendi-kul iliskisi yerine, birbirine nazi gecen, birbiriyle rahatca konusabilecek iki dost varligin alisverisini getirmek isteyen Bektasi fikralarinda, günlük olaylarin cercevesi icine yerlestirilmis sakalarin kökleri uzak gecmise ve bu metafizik düsüncelerine varir. Yakin caglarimizin gülec yüzlü kisisi Bektasi de bir bakima, ta XIII. yüzyildan bu yana, özgür düsüncenin sesini duyurmaktan geri kalmamis söz erlerinin Konyali Celaleddinin, Sakaryali Yunusun, Simavli Bedreddinin... soyundan sayilir. ... Oguz Tansel ile Metin Eloglu, Bektasi fikralari üzerinde denemelere giriserek, bu cigirda yeni bir adim atiyorlar. Onlara bu hayirli islerinde basarilar dilerken, emeklerinin bosa gitmeyecegine, kendileri gibi baska yazarlarimizin da bu konuya ilerde gene döneceklerine inancimi belirtmek isterim. Arka Kapak
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.