Benim Cumhuriyetim bir ailenin, bir gazetenin ve basin dünyasinda bir kadinin birlikte akan öyküleriyle Türkiyenin yakin tarihine iceriden bir bakis... Bu bakis matbuat tarihimize ve matbuatimizin önemli gazetecilerine aydinlatici bir isik tutuyor. Cumhuriyet gazetesi yakin dönem siyasi tarihimizin en önemli ayaklarindan birisidir. Kuruldugu günden beri sadece bir gazete olmakla yetinemeyecek kadar sorumluluk üstlenmis, Türkiye Cumhuriyetinin gecirdigi tüm dönüsümlerde yadsinamayacak roller almis, kurucu kadronun kurucu gazetesi olma kimligini yitirmemeye calismistir. Unutulmamalidir ki her gazetenin oldugu gibi, Cumhuriyet gazetesinin de tarihi, kurucularinin, sahiplerinin, calisanlarinin, yazarlarinin, muhabirlerinin ve okurlarinin oldugu kadar bir büyük ailenin de tarihidir. Emine Usakligil bu büyük ailenin hikayesini, her iki anlamini da tasiyarak, kahramani kah Yunus Nadi, kah gazete, kah ailesi, kah Osmanli, kah Türkiye Cumhuriyeti, kah kendisi olan bir kitapla anlatti. Gelgelelim on bes yil boyunca Cumhuriyet gazetesinde yöneticilik yaptiktan sonra bu görevini hem aile ici hem kusaklar arasi yikici bir iktidar kavgasi sonucu birakan Emine Usakligilin hayalindeki gazete ise bambaskaydi Oysa benim düsledigim Cumhuriyet, öyle bir gazete olacakti ki, basina damga vuracakti. Cogulculugu savunacakti. Cocuklara dünyaya gelmis olmaktan pisman olmayacaklari bir dünyanin mümkün oldugunu anlatacakti. Sürdürülebilir ekonomiye ve cevreye önem verecekti. Dünyanin yasanabilir bir yer olabilecegini, bu konuda bir seyler yapmanin mümkün oldugunu hatirlatacakti. Iktidar odaklarina karsi esit uzaklikta duracak, kamunun, toplumun, yurttasin tarafini tutacakti.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.