Gecmiste bir sanatcinin itibari, onun gercek dünyayi sadik bir sekilde tuval veya kagit üzerine aktarmasiyla dogrudan ilgiliydi. Bir portrenin modele tam olarak benzemesi, bir manzara resminin ise manzaranin tüm ayrintilarini icermesi beklenirdi. Ancak fotografciligin sahneye cikmasindan itibaren pek cok sanatci gercege benzeyen resimler yapmaktan vazgecip, ele aldiklari konulardaki duygu durumlarini ifade etme yollarini aramaya basladi. Artik basit bir cizgi, önceki sanatcilarin itinayla yaptiklari detaylarin yerini almaktaydi. Sanatsal tutkulardaki bu ani degisimin basindan itibaren elestirmenler, bu disavurumcu islerle alay ederek, onlari cocuklarin egitimsiz cabalarina benzetmekte ve görünüsteki teknik kusurlari sanatsal yetkinlik ve beceri yoksunluguyla karistirmaktaydi. Susie Hodge, bu keyiflendirici ve düsünceyi kiskirtici kitabinda, Marcel Duchamptan Paul Kleeye, Salvador Daliden, Picassoya kadar pek cok sanatcinin elestirel düsmanliga maruz kalmis 100 modern sanat eserini inceliyor ve bunlarin kendi zamanlarinin sanatsal düsüncelerinden nasil esinlendiklerini acikliyor. Bes yasindaki bir cocuk Damien Hirstinki gibi bir dönen resim yapabilir ama sanatsal yaratim cabalari tarihinin arkasindaki düsünceleri anlamayacagindan bunun sanatcilar ve tarihciler icin hicbir önemi olmayacaktir. Susie Hodge, elinizdeki calismada modern sanatin neden bir cocuk oyunu olmadigini ve olmayacagini kesin ve tam bir bicimde aciklamaktadir. Hans Arpinkilerden Warholun calismalarina kadar görseller barindiran bu kitap, ele aldigi calismalari kültürel baglaminda acikliyor ve modern sanatin harika bir sunumunu iceriyor. Bu sayede modern sanat önceki yüzyillarin gercekci calismalarindan nasil ayrildigini anlama imkani bulacaksiniz.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.