Sorunlari parcalara ayirmaya, dünyayi bölümlemeye daha cok kücük yaslardan alistiriliriz. Her ne kadar bu, karmasik isler ve konularla daha kolay bas edebilmemizi saglarsa da karsiliginda görünmeyen, büyük bir bedel öderiz. Bundan böyle eylemlerimizin sonuclarini göremez olur, daha ileri bir asamayla baglantisini kurma yetenegimizi de yitiririz. Resmi, bir bütün halinde görme cabasina girdigimizde ise zihnimizde parcalari yeniden bir araya getirmeye, tüm parcalari siralayip düzenlemeye calisiriz. Oysa bu bosuna bir cabadir, kirik bir aynanin parcalarini birlestirerek gercek görüntüye ulasamayiz. Besinci Disiplinde sunulan araclar ve düsünceler, dünyanin birbirinden ayri, birbiriyle iliskisi bulunmayan güclerden yaratildigi yolundaki yanilsamayi yikmak icindir. Bu yanilsamadan vazgectigimiz gün ögrenen örgütleri kurabiliriz. Bu tür örgütlenmelerde kisiler istedikleri sonuclara ulasabilmek icin kapasitelerini sürekli genisletirler. Yeni ve coskulu düsünme tarzlari beslenir, kolektif özlemlere gem vurulmaz. Insanlar, sürekli olarak nasil birlikte ögrenilebilecegini ögrenirler. Fortune dergisinin bir sayisinda denildigi gibi, liderlik hakkindaki eski, yipranmis düsüncelerinizi unutun. 1990larin en basarili sirketi, ögrenen örgüt olarak adlandirilan birsey olacaktir. Rakiplerimizden daha hizli ögrenme yetenegine sahip olmamiz, tek rekabet avantajimiz olabilir. Dünya kendi icinde daha baglantili hale geldigi ve daha karmasik ve dinamik özellikler is dünyasinda agir bastigi sürece, calismak daha ögrenmeci olmalidir. Besinci Disiplin, her yöneticinin basucu kitabi olmaya adaydir. Tadimlik PERAKENDECI Perakendeci bir tüccar oldugunu tasavvur edin. Belki bir banliyö kavsaginda yirmi dört saat acik kalan, parlak isiklarla aydinlatilmis bir magaza zinciri subesinin franchise satis hakki sahibi yöneticisisiniz. Belki de Viktoria dönemine ait kahverengi kumtasindan yapilma evlerin bulundugu bir cadde üzerinde bir aile bakkaliyeniz var. Veya ücra bir karayolunda indirimli fiyattan icecek satan bir büfeniz var. Dükkaniniz nasil bir sey olursa olsun, ya da baska ne satarsaniz satin, bira isinizin temel mallarindan biridir. Sadece bundan kar etmekle kalmiyorsunuz, bira ayrica müsterileri alisveris etmeye, örnegin patlamis misir ve patates cipsi almaya cekiyor. En azindan bir düzine markadan bira stokluyor, mallari bulundurdugunuz arka odanizda her birinden kac kasa kaldigina dair kaba bir cetele tutuyorsunuz. Haftada bir dükkaninizin arka kapisina bir kamyoncu yanasiyor. Ona üzerine o haftaki siparisinizi yazdiginiz bir form uzatiyorsunuz. Her markadan kacar kasa birakilmasini istiyorsunuz Kamyoncu öbür ugraklarini yaptiktan sonra siparisinizi bira toptancisina götürür, bunu isleme sokar, gidecek siparisleri uygun bir siraya sokar ve siparisi dükkaniniza gönderir. Bütün bu islemlerden dolayi, siz siparislerinizin ortalama dört haftalik bir gecikmeyle karsilanmasina alisiksiniz. Bir baska deyisle, bir bira teslimati dükkaniniza genel olarak sizin ismarlamanizdan dört hafta kadar sonra ulasmaktadir. Siz ve bira toptanciniz hicbir zaman birbirinizle dogrudan konusmazsiniz. Sadece bir kagit parcasi üzerindeki kontrol isaretleriyle haberlesirsiniz. Belki de onunla hic karsilasmadiniz bile, sadece kamyon soförünü taniyorsunuz. Bunun da hakli bir nedeni vardir. Dükkaninizda yüzlerce cesit mal bulunur. Bu mallari size düzinelerce toptanci idareli olarak dagitmaktadir. Bu arada bira toptanciniz da bir düzine farkli sehirde birkac yüz dükkana teslimat yapiyordur. Sizin sürekli müsteri akininizla onun siparis toparlamasi arasinda kimin laflamaya vakti var Birbirinizle konusacaginiz tek sey o rakamlardir. En cok tutulan bira markalarinizdan biri Lovers birasidir. Sizden 300 mil mesafede kurulu kücük, ama verimli bir bira fabrikasi tarafindan üretildiginin belli belirsiz farkindasiniz. Süper popüler bir marka degil; aslinda bira fabrikasi bu markanin reklamini bile yapmiyor. Ama her hafta, sabah gazetesi teslimatlariniz kadar düzenli bir sekilde dört kasa Lovers birasi raftan satiliyor. Elbette müsteriler genc, cogu yirmisini sürüyor ve vefasiz. Ancak bir sekilde, Miller veya Buda terfi eden her birinin yerini alan daha kücük bir kiz veya erkek kardes var. Her zaman yeterince Lovers birasi bulundurabilmek icin herhangi bir anda dükkanda on iki kasa bulunmasina calisiyorsunuz. Bunun icin her pazartesi bira kamyonu geldiginde dört kasa siparis etmeniz gerekiyor. Bu, her hafta tekrarlaniyor. Artik bu dört kasalik mal dönüsünü veri aliyorsunuz. Bu, biranin performansina dair sizin zihninizdeki imaja siki sikiya baglanmis. Siparisi verirken bunu kendi kendinize ifade etmiyorsunuz bile. Otomatik karsiliginiz Evet, Lovers birasi. Dört kasa. oluyor.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.