13,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Osmanli toplumu acisindan I. Dünya Savasi dört yildan daha uzun sürdü. 1911 Trablusgarp Savasi ile baslayip Balkan Savaslari, Cihan Harbi ve Kurtulus Savasi ile devam eden savas hali 1922de sona erdi. 11 yillik bu dramatik sürecte bir imparatorluk yikilirken, onun küllerinden yeni Türkiye Cumhuriyeti dogdu. Bu zorlu sürecin en magdur toplumsal kesimi cephe gerisinde kalanlar, özellikle de yoksul, kimsesiz ve korumasiz kadinlar oldu. Elif Mahir Metinsoyun, ilk kez 2017de Cambridge University Pressten cikan, Birinci Dünya Savasinda Osmanli Kadinlari. Gündelik Yasamda Siyaset ve Mücadele adli…mehr

Produktbeschreibung
Osmanli toplumu acisindan I. Dünya Savasi dört yildan daha uzun sürdü. 1911 Trablusgarp Savasi ile baslayip Balkan Savaslari, Cihan Harbi ve Kurtulus Savasi ile devam eden savas hali 1922de sona erdi. 11 yillik bu dramatik sürecte bir imparatorluk yikilirken, onun küllerinden yeni Türkiye Cumhuriyeti dogdu. Bu zorlu sürecin en magdur toplumsal kesimi cephe gerisinde kalanlar, özellikle de yoksul, kimsesiz ve korumasiz kadinlar oldu. Elif Mahir Metinsoyun, ilk kez 2017de Cambridge University Pressten cikan, Birinci Dünya Savasinda Osmanli Kadinlari. Gündelik Yasamda Siyaset ve Mücadele adli calismasi bu kadinlarin deneyimlerini ortaya koyuyor. Kitap, dönemi ele alan Osmanli-Türk kadin tarihyazimindaki egitimli ve elit kadin yazarlari, onlarin yayincilik ve dernek faaliyetlerini öne cikarma yaklasimi yerine, ilgi odagina yoksul, kimsesiz ve cogu tasrada yasayan kadinlari yerlestiriyor. Igneyle kuyu kazar gibi yapilmis bir arsiv calismasiyla; kadinlarin telgraflarina, dilekcelerine, karakol ve mahkeme tutanaklarina, gazete haberlerine, ani ve mektuplara dayanarak mechul askerin mechul kadininin bugüne dek anlatilmamis hikayesini anlatiyor. Bu kadinlarin cilelerini, ekmek ve adalet mücadelelerini, gündelik hayatin bir parcasi haline gelen protestolarini ve eylemlerini, bedenleri üzerindeki dayatmalari asmaya yönelik cabalarini canli tablolar halinde gözlerimizin önüne seriyor. Yazar, kadinlarin sadece savasa destek olmalari sayesinde degil, protesto, mücadele ve direnisleriyle de devleti onlari dikkate almaya ve sorunlarini cözmeye zorladigina isaret ediyor.