Türkiye Devrimci Hareketi tarihi baskinin ve zorun oldugu kadar direnisin, dayanismanin ve mücadelenin de tarihidir. Bu tarihin yapicilari özellikle 80 öncesi dönemde basta büyük kentler olmak üzere ülkenin dört bir yanindan her kesimden insani devrim ve sosyalizm fikriyle harekete gecirebilmis, baska bir dünyanin mümkün olduguna inandirmisti. 12 Eylül yenilgisiyle birlikte ise cosku yerini bezginlige, kararliliksa pismanliga birakarak, bu güclü inanc aci bir tecrübe misali tarihin tozlu sayfalarina gömülmeye calisildi. Bu dönemi yazanlar ise cogunlukla ya kahramanliklari ya da kendi hakliliklarini öne cikararak, tarihi kendileriyle baslatip bitirerek anlattilar olup bitenleri. Dolayisiyla yolu hala yürüyenleri de yok saymayi tercih ettiler. H. Selim Acan ise bu tarihe 1968den beri sürdürmekte israr ettigi örgütlü devrimciligin gerektirdigi sekilde; basarilanlar kadar basarilamayanlar, övüncler kadar eksiklik ve yetersizlikleri de söylemekten kacinmayarak yaklasiyor. Yenilgi edebiyatina ve tarihin tahrif edilmesine karsi katiksiz bir gercekcilikle anlatiyor olup bitenleri Mücadelenin sagaltici gücünü günümüze tasiyan üslubuyla, insani sicakliklari, büyük dönemeclerin ardindaki fark yaratan o kücük anlari da iskalamadan. Kavgada sebatin devrimci ruhuyla Bitmedi daha
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.