10,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
payback
5 °P sammeln
  • Broschiertes Buch

Milletler, mensup oldugu medeniyetin sekillendirdigi kültürleri ile ayakta kalir. Gelenekle de zaman icinde kendini yeniler. Kültür milletin ruhudur. Her yeni nesil selefleri olan ecdadinin tecrübeleri sayesinde varligini idame ettirebilir. Sifah ve kitab kültürün hanesinde yazili olan her bir nesne varlik davasinda bir can suyudur. Bu bakimdan her kültür mahsulünü nisyandan azade kilip irfanimizin naif numuneleri beyaninda tevarüs edip meraklilarina takdim etmek pek asil bir mesai olarak önümüzde durmaktadir. Osmanli Türkiyesinin dillere destan güzellige sahip son sehri Yozgat, yüksek bir…mehr

Produktbeschreibung
Milletler, mensup oldugu medeniyetin sekillendirdigi kültürleri ile ayakta kalir. Gelenekle de zaman icinde kendini yeniler. Kültür milletin ruhudur. Her yeni nesil selefleri olan ecdadinin tecrübeleri sayesinde varligini idame ettirebilir. Sifah ve kitab kültürün hanesinde yazili olan her bir nesne varlik davasinda bir can suyudur. Bu bakimdan her kültür mahsulünü nisyandan azade kilip irfanimizin naif numuneleri beyaninda tevarüs edip meraklilarina takdim etmek pek asil bir mesai olarak önümüzde durmaktadir. Osmanli Türkiyesinin dillere destan güzellige sahip son sehri Yozgat, yüksek bir kültürle birlikte muazzam bir tarih dokuya sahiptir. Yozgatta sohbet meclisleri, Osmanli bakiyyesi büyüklerin, örflü kocalarin, sirli ariflerin, Yozgat Efendisi diye ihtiramla tabir olunan celebilerin varliklari ile bereketli ve bahtli bir saltanatti. Hayatin hem baharini hem hazanini görenlerin, güzel görüp güzel eyleyenlerin actiklari her fasilda ayri bir letafet vardi. Latife latifti. Her seyin yerince oldugu demlerdi. Biz tekke, medrese, konak selamliklari ve köy odalarinda gönül dokuyan yüksek bir kültürün, kusaktan kusaga aktarilan sifah kültür hazinelerinin sohbet meclislerindeki hasmetinin son demlerine yetistik. Hatiralarini derin bir ihtiram ile daima andiklarimin anlattiklari, vaktiyle yasanan fakat bugün merak edilen bir tarihin bilgi kirintilari idi. Nazarimda cok degerli olan bu bilgiler, tarihin büyük cercevesi icinde genis bir yer kaplamasa da, mahall hafizaya ait hazinelerdi ama nisyana muhatapti. Bu bakimdan, aile büyüklerimin tesvikiyle, erken yaslardan itibaren bulunduruldugum sohbet meclislerinde can kulagi ile dinlediklerimi, merak saikiyle gördüklerimi, bir kuyumcu titizligi ile olmasa da, yazi ile kayit altina almaya hep gayret ettik. Bir külliyat-i letaif olan isbu eser, böylesi bir safahatta biriken ama uzun zamandir bekleyen sifah kültür mahsulatindan bir kisminin kisve-i taba büründürülmesiyle ortaya cikti.