13,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

1992-95 yillarinda, eski Yugoslavyanin dagilma sürecinde, bütün Balkanlarda, özellikle de Bosna-Hersek topraklarinda, insanligin yüzünü kizartacak büyük acilar yasandi. Avrupanin orta yerinde, Avrupali bir halk, milliyetci ve dinci bagnazligin akil almaz saldirilarina ugradi ve neredeyse topyekun yok edilmek istendi. Sadece Avrupa degerlerinin degil, bütün insanlik degerlerinin ayaklar altina alindigi bu vahset karsisinda resmi Avrupa sessiz ve duyarsiz kalirken, Avrupadan da, bütün dünyadan da Bosnaya kosan sivil girisimciler, aydinlar -her zamanki gibi yine- insanligin cigligi ve gelecek…mehr

Produktbeschreibung
1992-95 yillarinda, eski Yugoslavyanin dagilma sürecinde, bütün Balkanlarda, özellikle de Bosna-Hersek topraklarinda, insanligin yüzünü kizartacak büyük acilar yasandi. Avrupanin orta yerinde, Avrupali bir halk, milliyetci ve dinci bagnazligin akil almaz saldirilarina ugradi ve neredeyse topyekun yok edilmek istendi. Sadece Avrupa degerlerinin degil, bütün insanlik degerlerinin ayaklar altina alindigi bu vahset karsisinda resmi Avrupa sessiz ve duyarsiz kalirken, Avrupadan da, bütün dünyadan da Bosnaya kosan sivil girisimciler, aydinlar -her zamanki gibi yine- insanligin cigligi ve gelecek gercek medeniyetin temsilcileri oldular. Aliya Izzetbegovicin Biz Bosnada medeniyeti müdafaa ediyoruz, derken kastettigi, gelecegin cogulcu, barisci, inanclara ve kültürlere saygili medeniyet anlayisinin temsilcileri... Bernard-Henri Lévynin Avrupanin ruhu Saraybosnada öldü, dedigi günlerde, Türkiyeden farkli kültür, siyaset ve inanc cevrelerinden bir grup okuryazar, Bosna halkiyla dayanisma icin Bosna-Hersek topraklarina gittiler. Mostar, Tuzla, Zenica, Travnik, ve Saraybosnayi kapsayan bu ziyaret, Srebranica Katliaminin hemen sonrasinda, Saraybosna cevresinde keskin nisanci cetelerin gözünü kirpmadan adam öldürdügü günlerde gercekten bir serdengecti davranisiydi. Bu kitap, bu cesur dayanismaya katilan Türkiyelilerin gözlem ve anilarini icermektedir. Onlardan bazilari bugün, anilarin tazelendigi söylesilere tensel olarak katilamiyorlar. Ressam Erol Akyavas, müzisyen Cem Karaca, Prof. Asaf Ataseven, sendikaci Mustafa Basoglu ve hareketin fedakar ve vakur temsilcilerinden Necdet Konak sonraki günlerde Hakka yürüdüler. Umudum ve dilegim sudur Bosna hic unutulmasin Madimak yahut Darfur hic unutulmasin Unutulmasin ki, insanlik bundan sonra ne icin ve ne adina olursa olsun -din, milliyetcilik, ulusal bütünlük, vatanseverlik ya da hainlik- bir daha böyle acilar yasamasin; birbirinin canina, namusuna, onuruna, varligina, özgürlügüne, insanligina böylesine kastetmesin. Insanlik, insanliktan cikmasin