Bence Budala bir basyapit, evet bircok basyapit gibi kusurlu, yer yer yorucu ya da fazla heyecanli ama yine de yogun bir sekilde dramatik olan Karamazov Kardesler ya da müthis incelikli ve korkutucu Ecinniler kadar dünya edebiyatinin önemli bir parcasi. -A. S. Byatt Dostoyevskinin önceki romanlarinin aksine, Rusyadan uzakta kaleme aldigi, ikinci esi ve yazicisi Anna Grigoryevnanin toparladigi Budala, ilk olarak 1868-1869 yillari arasinda Russkiy Vestnik gazetesinde tefrika halinde yayimlandi. Romanin yazimi sirasinda kizini kaybeden Dostoyevski, ayni zamanda sara nöbetleriyle de bogusuyordu. Budalada, Prens Miskin, ona kalan mirasini almak icin geri döndügü Rusyada iki kadin arasinda kalir. Bir yanda Nastasya. Diger tarafta Aglaya. Bu ücgenin icine Nastasyaya delice asik olan, zengin bir tüccarin oglu Rogojin ve yozlasmis, gözünü para hirsi bürümüs bir adam olan Ganya da girecektir. Dostoyevskinin tamamiyla güzel bir insani anlatmak amaciyla yazdigini söyledigi, peygamberler gibi saf, iyi biri olan Prens Miskin, cok gecmeden kendini skandallarin, hatta cinayetin bas gösterdigi bir dünyada bulur. Dostoyevskinin paranin, iki yüzlülügün hakim oldugu bir hayatta, iyi, temiz kalmanin ne demek oldugunu arastirdigi, bircok romanina göre olay örgüsünün daha daginik, tahmin edilemez ilerledigi Budala, bircoklarinca yazarin en büyük dört eserinden biri
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.