Nicht lieferbar
Bilindigi üzere OECD uzmanlarinin gelistirdigi bir ölcüm araci olan, Uluslararasi Ögrenci Degerlendirme Programi PISA ile her üc yilda bir, ülkelerin egitim sistemlerinin ögrenciler üzerinden matematik, fizik, edebiyat ve yabanci dil ögrenme ölcümü yapilmakta ve seviyeleri belirlenmektedir. En son 2015 yilinda yapilan ve 2016 yilinda aciklanan PISA sonuclari Türkiye icin kötü bir tablo ortaya cikarmistir. Dünya ülkeleri siralamasinda kendi dilinde okudugunu anlamada bile 65 ülke arasinda 41 siradayiz. Isin korkunc olan tarafi problem cözme, icat ve bulus yapma becerisinde OECD ortalamasi 11,4 iken Türkiye 2,2dir. Güney Korede bu ortalama 28dir. Egitimdeki gerceklerimiz maalesef böyle... Bu sonuclar bizim, 2012de yapilan PISA sonuclarinin da gerisine gittigimizi gösteriyor. Yani ibre yukariya degil, asagiya dogru gidiyor. Ama egitimin sorumlulugunu üstlenmis olanlar, ne yazik ki bu durumdan ders cikarmis gibi gözükmüyor... Siyasilerimizin su kadar derslik yaptik, iktidarimizda su kadar ögretmen atadik vb. sözleri bu tablo karsisinda ne kadar anlamli, degerlendirme siz degerli okurlarimizin... Egitim sistemimizin, kabiliyeti olanlari tesvik etmek, erdemli, ahlakli, sahsiyetli ve de idealist insani insa etmek gibi bir sorumlulugu, bir mecburiyeti var. Bunu gerceklestiremezsek yukaridaki tabloyu degistirme imkanimiz olamayacagi gibi, ekonomik sistemimizi de gelistiremeyiz. Bu gidisle dünya ekonomi liginde hedef olarak belirlenen, 2023te degil ilk 10a girmek, ilk 20de kalmamiz bile mümkün olmayabilir. Dünya egitim liginde ilk 50deki nesil ile dünya ekonomik liginde ilk 20nin icinde yer almak veya ilk 10un icine yükselmek pek akla uygun düsmüyor. Bu durum 1600 CC motor gücü ile 30 tonluk bir yükü cekmeye calismak gibi bir sey... Bu tabi ki pek olasi gözükmüyor.