Nicht lieferbar
Muallim Nacye yakistirilan mürteci, yobaz, tutucu gibi sifatlar muhalif cevreler tarafindan Türk Edebiyat Tarihine sokulmus, hakkinda olumsuz bir kanaat olusturulmustur. Bize göre; bu edebiyat tarihimizin son derece yanlis, haksiz, asli, esasi olmayan mesnetsiz bir yargisidir. Osmanlinin son dönemlerinde baslayan ve cumhuriyet döneminden tibaren de günümüze kadar süre gelen sürecte, edeb ve fikr sahada bilincli ve sistemli bir sekilde Nac yok farzedilmis; gündeme getirilmesi halinde bile, cogunlukla aleyhte yad edilmistir. Maalesef yüzünü tamamen Batiya cevirenler ilerici, eski ve yerli degerlerden ayrilmak istemeyenler yahut Muallim Nac gibi Batiya temkinli ve ilimli yaklasanlar da gerici, yobaz olarak nitelendirilmistir. O, bizi biz yapan degerlerin yenilesme adina toptan inkar edilmesine ve de yok edilip ortadan kaldirilmasina, özellikle de bati taklitciligine siddetle karsi durmus; egilip bükülmeden mill ve yerli bir durus sergileyerek kökü maznin derinliklerinde olan eski edebiyat ve sanatimiza büyük bir hayranlik, sammiyet ve sadakatle sahip cikmistir. Muallim Nacnin cocuklugu dindar bir aile ortaminda gecmistir. Nac, hayatinin bir dönemini gecirdigi Varnada da önemli hocalardan cidd bir medrese egitimi almis; kendini gelistirmistir. Bazi cevrelerin iddialarinin aksine Nac, aydin, ileri görüslü, dindar ve mütedeyyin, inanmis, ihlasli samm bir müslümandir. Onun bütün bu güzel vasiflarini kendine ait olan ve kabir tasina cel sülüs hatla yazilarak naksedilen su siirinde görmekteyiz H.. Hak-perestim, arz-i ihlas ettigim dergah bir Bir nefes tevhdden ayrilmadim, Allah bir Muallim Nac Hülasatül-Ihlas, s. 1