Ahmetin siirisairligi olgunlasma evresinde, bunu apacik görüyorum. Siirin disinda kalmis sözcükleri cesurca siire sokuyor, yakistiriyor cogu zaman. Zor bir hayatin icindeki yolculugu siirlerine yansiyor. Siirlerine sinmis öfke bundan... Günümüz sairlerinden Baki Ayhan Asiltürkten, kücük Iskenderden tutun da, ta Shakespearein sonelerine uzaniyor etkilendigi hinterland, endiseye mahal yok, Ahmet zihni acik adam, yolculugunun sebeplerini biliyor, böylece kendi siirinin sesinidilini bulacak ve bilecektir, su ilk kitabindaki siirler bize bunu müjdeliyor. Atesler yakiyor gecerken yol kenarlarina... Siirindeki coskusalligi dizginlediginde yeni bir siir söyleyisinin kapilarindan girecektir. Kendi sesini, kendi bicemini bulacaktir. Kaynayip kabindan tasan su musun diye sordugu muhakkak ki halihazirdaki kendisidir; Duru bir gölün üstüne carsaf mi diye sordugu da olmaya ve olgunlasmaya varmaya gittigi kendisi... Gecim degil mi hepi topu gibi cesur dizeleri, umutla kurulmaya cabalanan dünyaya bir gönderge niteliginde... Birkac duvar yikilir belki bugün dizeleri bu umudu pekistiriyor. Pasolinin dedigi gibi, Ahmet, su maviküre üzerinde yasayan tüm varliklari tüketen tehlikenin farkinda bir adem. Kanimca, siirleriyle her yöne saldirmasinin nedeni de bu...
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.