Belki de simdiye kadar görülmemis bir ok yagmuru vardi Izmirin kapisinda. Caka Bey en cok okculara önem vermisti, onlarin savunma hattini zayiflatmasi, atlilara rahatca saldiriya kalkacaklari bir alan acmisti. Düsündügü gibi de olmus, okcular islerini cok iyi yapmislar pesinden de atlilar saha kalkmislardi. Günes iyice yükselmis, Caka Bey ve yigitleri Izmirin kapisindan neredeyse girecek hale gelmisti, daha fazla kayip vermeden sehri teslim etmeleri icin yapilan cagrilar karsiliksiz kalsa da düsmanda sürekli bir geri cekilme durumu vardi. Bizans askerlerine komuta eden komutanlarin bircogu ya ölmüs ya da esir edilmisti. Caka Bey, teslim olup esir alinan askerlere iyi davranilmasini sürekli yineliyordu, esareti cok yakindan yasayan birisiydi ve kendi yasadiklarini düsman askeri bile olsa yasasin istemiyordu. Bu düsüncesi de ancak bir Türk akincisina has bir durumdu. Ögleye dogru ortalik bir nebze olsun durulmustu, yaralanan ve sehit olan akincilar savas alaninin gerisine tasiniyordu. Caka Bey atini hizla sürdü Izmirin girisine dogru, her iki yaninda da yüzlerce akinci ile hücuma kalkmisti. Kilic sallamanin zamani gelmisti artik. Kan dökmeye, can vermeye ant icmis olan akincilar Caka Beye zarar gelmemesi icin etrafinda adeta duvar örmüstü. Kilic muharebesi beklenenden de kisa sürdü ve sonunda Izmir düstü. Caka Bey hayaline kavusmustu, atindan atayarak indi, Izmirin topragina basiyor olmasina inanamadi bir süre. Her sey sanki rüya gibiydi, nefesinin kesildigini hissediyor, sik sik ama güclükle nefes aliyordu. Kilicinin ucundan kan damliyor ve Izmir senin diyordu sanki.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.