Okuma yazma bilmezligin büsbütün bir erkek hastaligi oldugunu da düsünüyorum. Kadinlar genelde daha fazla okuyor, daha fazla yaziyorlar. Mektup örnegin. Karisina sürekli hicbir sey anlamadigini ve aptal biri oldugunu söyleyen koca, tüm resmi evraklarin kadinlar tarafindan dolduruldugunun bilincindedir. Ayni kadin, kocasinin uzak yerlerdeki akrabalarindan dogum gününde aldigi hediye icin bir seyler yazarak tesekkür eder. Ayni kadin genellikle cocuklarina masallar anlatir. Ailelerde, babalardan cok annelerin Dinleyin deyip bir seyler okudugu dikkatimi cekiyor. Eski zamanlarda oldugu gibi okuma ve yazma yine sadece erkeklere ögretilmis olsaydi, edebiyatin simdiye kadar coktan ölmüs olacagina inaniyorum. Tabii ki cocugunu sürekli okuma ediminde gören cahil babanin huzursuzlugu, oglunun kadinsi olacagi, gercek bir erkek olmayacagi, zayif yetisecegi korkusuyla bagintilidir. Ogullarini baskici bir egitimden uzak tutan ve kitap okumalari icin onlara izin veren, onlara sabreden ve onlari babalarina karsi koruyan ve savunan hep annelerdir
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.