20,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Canakkale Savaslari denildiginde genellikle cephede yasanan mücadele anlatilmakta savasin siyasal, sosyal, toplumsal, kültürel, ekonomik etkileri ve boyutlari düsünülmemektedir. Bu konularda yapilan calismalarda ise yine savastan uzunca söz edilerek bazi örneklerle konu tam anlamiyla ele alinamamaktadir. Halbuki Birinci Dünya Savasi cok yönlü ve cok boyutlu bir mücadeledir. Osmanli Imparatorlugu acisindan Birinci Dünya Savasinin Canakkale Cephesindeki mücadelesi topyekn savas karakterine sahiptir. O nedenle konuyla ilgili olarak ayrintili bircok arastirmanin ve incelemenin alaninda uzman olan…mehr

Produktbeschreibung
Canakkale Savaslari denildiginde genellikle cephede yasanan mücadele anlatilmakta savasin siyasal, sosyal, toplumsal, kültürel, ekonomik etkileri ve boyutlari düsünülmemektedir. Bu konularda yapilan calismalarda ise yine savastan uzunca söz edilerek bazi örneklerle konu tam anlamiyla ele alinamamaktadir. Halbuki Birinci Dünya Savasi cok yönlü ve cok boyutlu bir mücadeledir. Osmanli Imparatorlugu acisindan Birinci Dünya Savasinin Canakkale Cephesindeki mücadelesi topyekn savas karakterine sahiptir. O nedenle konuyla ilgili olarak ayrintili bircok arastirmanin ve incelemenin alaninda uzman olan kisiler tarafindan bireysel veya kolektif olarak hala yapilmasina ihtiyac bulunmaktadir.Canakkale Savaslari, hedefin dogrudan devletin baskentine yönelmesi sebebiyle Osmanli acisindan topyekn bir savas niteligi arz etmektedir. Cephede askerler ve komutanlar canlari pahasina vatanin gelecegi icin canlarini ortaya koyarken, onlarin her türlü ihtiyaclarinin karsilanmasi icin de cephe gerisinde ve baskent Istanbulda iyi bir organizasyona ve isbirligine gereksinim oldugu ilk andan itibaren kendini göstermistir. Ancak bunu gerceklestirmenin en önemli unsuru olan insan kaynaginin silahaltina alinmasi ve cepheye sevk edilmesi sebebiyle o ana kadar toplumsal ve tarihsel sürecte geri planda kalan veya birakilan kadinlarin ön plana cikmasi veya cikarilmasina ihtiyac duyuldu. Osmanlida toplumsal baski sonucu esitlik yanlisi ailelerin sayisi son derece azdi ve bircok egitimli erkek bile bu sisteme karsi olsa dahi bilincaltindaki baskiyi üzerinden atamamisti. Savas ve savasin dogurdugu toplumsal ve ekonomik kosullar kadinlar acisindan bu baskiyi ortadan kaldirmaya yarayacak bir ortama zemin hazirladi. Erkeklerin askere alinmasi devlet daireleri ve ekonomik kuruluslarda bosluklara neden oldu ve ilk kez kadinlar bu bosluklari doldurmaya basladilar. Bu durum kadinlarin caliskanligi, becerisi ve verimliliginin yaninda erkek ve kadinin ilk defa bu sekilde bir araya gelmesini sagladi ve daha evvel gecerli olan ahlaki önyarginin temelsiz oldugunu gösterdi. Calisan kadin kendisine saygisi olan bir birey haline geldigi gibi askerlik görevini yerine getiren erkegin yoklugunda dürüst bir sekilde calisan kadina toplumun saygi duymasini da sagladi.