Araf Erekinin ilk romani, siirsel bir anlati, cok katmanli bir roman... Bazen bir evin mutfagi bazen ise yeri yöresi belli olmayan bir sehir, bir kücük oda. Öglen vakti, sag elinin yüzük parmagina takili alyansini sol elinin isaret ve basparmagiyla dalgin dalgin cevirirken, görüsme odasindaki duvarda asili duran yaziya bakiyordu. Kapinin tiklamasini duyunca, sekreteri oldugunu tahmin ederek gir dedi. Kapi agzinda beliren sekreter Felsefe Kabusu dergisinden geleceklerdi röportaj icin dedi. Narin sesindeki mahzun dokuyla yarim saat kadar sonra burada olurlar diye ekledi. Gözlerini yazidan ayirmadan biliyorum Rivayet diye karsilik verdi genc adam. Rivayetin kapiyi cekmesiyle birlikte masa takvimine kaydi bakislari. 15 Ocak 2011i gösteriyordu takvim. Günlerden cumartesiydi... Persembe gününden beri haber alamiyordu karisindan. Ve yine yasamak güzel Yürekteki acilari bile sevmek Yasayan biz miydik ya da degil miydik Sorgulamak ama sahiplenmek onlari caresiz Ama gömmek derin bir kuyuya Hak ettik ya da hak etmedik sahiplenerek Ve icimizde bir umut beslemek Belki, evet belki...
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.