Franz Kafkanin Ceza Sömürgesi, garip ve ürpertici atmosferiyle, okuyana, neyse ki bir rüyaymis demeyi istetecek denli tedirgin ediciligiyle ve en önemlisi suc ve ceza arasindaki iliskiye farkli bir bakis acisi getirmesiyle dikkat cekiyor. Adi verilmeyen bir adada, issiz ve bunaltici bir vadide, acimasiz bir zekayla kurgulanmis bir mekanizmanin, suclu ya da sucsuz olmasina bakilmaksizin, savunmasi alinmaksizin mahkm kilinmis insanlari bürokratik bir katilikla ve dogal kabul edilen bir yaklasimla cezalandirdigi bir törene, suskun bir gezginle birlikte tanik olur okur. Bir yanda duygusal acidan olaya mesafeli duran tanik gezgin, öbür yanda yasama, yürütme ve yargi yetkilerini kendinde toplamis ve bu sorumlulugu kendini kurban etme derecesine vardiran subay. Ikisi arasindaki tezat, edilgenliketkenlik, kuskuinanc, akilduygu gibi zit kavramlari mercek altina aliyor ve bunlari gerceklikle bas etmenin karsit olasiliklari olarak okura sunuyor. Birinci Dünya Savasinin basladigi sirada kaleme alinan bu uzun öykü, ayni zamanda 20. yüzyilla birlikte patlak veren, insanin insana karsi totaliter bir acimasizlik sergiledigi ve bütün Avrupayi etkisine alan siddet yüklü atmosferin, kendisi bilincinde olmasa da, Pragli Kafkayi da nasil eline gecirdiginin izlerini tasiyor. Ayrica mahkm öyle köpek gibi itaatkar görünüyordu ki, sanki bayirlarda dolassin diye serbest birakilsa idam baslarken geri dönmesi icin islik calmak yeterli olacakti.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.