14,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Cilka Klein 1942 yilinda Auschwitz-Birkenau Toplama Kampina götürüldügünde on alti yasindaydi. Güzelligiyle kampin kumandaninin dikkatini cekince diger kadin mahkmlardan ayri bir yere alindi ve rizasi disinda getirildigi bu konumun, o korkunc sartlarda hayatta kalmasini saglayan güc anlamina geldigini cok gecmeden ögrendi. Ancak savastan sonra Sovyet askerleri kamplari tahliye ettiginde Cilka özgürlügüne kavusamadi; düsmanla ayni yatagi paylasmakla suclanip Sibiryadaki calisma kamplarina gönderildi. Oysa secme sansi yoktu. Üstelik cocuk yasta Auschwitze kapatilmis bir kadina kim ahlaktan ve…mehr

Produktbeschreibung
Cilka Klein 1942 yilinda Auschwitz-Birkenau Toplama Kampina götürüldügünde on alti yasindaydi. Güzelligiyle kampin kumandaninin dikkatini cekince diger kadin mahkmlardan ayri bir yere alindi ve rizasi disinda getirildigi bu konumun, o korkunc sartlarda hayatta kalmasini saglayan güc anlamina geldigini cok gecmeden ögrendi. Ancak savastan sonra Sovyet askerleri kamplari tahliye ettiginde Cilka özgürlügüne kavusamadi; düsmanla ayni yatagi paylasmakla suclanip Sibiryadaki calisma kamplarina gönderildi. Oysa secme sansi yoktu. Üstelik cocuk yasta Auschwitze kapatilmis bir kadina kim ahlaktan ve adaletten bahsedebilirdi ki Sibiryadaki calisma kampinda tanidik acilarla yüzlesen Cilka, iyi yürekli bir kadin doktorla tanistiktan sonra onun kanatlari altina girdi ve kamptaki hastalarla ilgilenmeye, hemsireligi ögrenmeye basladi. Her gün ölümle burun buruna gelse de o soguk, yabanci dünyada ürkek adimlarla yeni dostluklar kurdukca daha önce varligindan bile haberdar olmadigi gercek gücünün aslinda cesaret oldugunu kesfetti. En önemlisi de, basina gelen onca seye ragmen yüreginde hala sevgiye, iyilige ve aska yer olmasiydi. Kimsesiz, kücük bir kiz cocugundan güclü bir kadina ve sefkatli bir hemsireye dönüsen Cilka Kleinin kader yolculugu, insanin akla hayale sigmayacak kadar acimasiz bir dünyada hayata tutunmak icin neler yapabilecegine isik tutan carpici bir hikaye. Cesarete, tutkuya ve insan ruhunun zaferine dair bu inanilmaz hikayeyi dile getirmek bir ayricalikti. HEATHER MORRIS Sana Cilkadan bahsetmis miydim Hayir, Lale, bahsetmedin. Cilka kimdi Tanidigim en cesur insandi. En cesur kiz degil, en cesur insan. Ve.. Hayatimi kurtardi. Güzel, ufak tefek bir kizdi ve hayatimi kurtardi. Lale Sokolov, Auschwitz Dövmecisi Auschwitz Dövmecisinin cok ses getiren devam kitabinda Morris, Auschwitzden sag cikmayi basarip kendini yeniden dikenli tellerin ardinda bulan bir kadinin hikayesini anlatiyor. Insani düsünmeye sevk eden bu hikaye bize iyiligin gulag adi verilen calisma kamplarinda bile var olabilecegini gösteriyor. Publishers Weekly Cilkanin kötülük karsisindaki olaganüstü cesareti ve her seye ragmen hayatta kalmak konusundaki kararliligi, bu dokunakli kitabi okuduktan sonra uzun süre aklinizdan cikmayacak. Sunday Express Iyi yazilmis, belgelere dayandirilmis bir roman. Büyüleyici, üzücü ve hatta Auschwitz Dövmecisinden daha huzursuz edici. Zulüm karsisinda umutsuzluga kapilmamak cok zor olsa da insan ruhunun gücüne saygi duyacaksiniz ve bu da sizde bir duygu karmasasi yaratacak. Cilkanin hikayesi bundan daha güclü olamazdi. Express & Star Cilkanin cesaretinin ve yasam mücadelesini kazanmak konusundaki kararliliginin yürek burkan hikayesi okunmaya deger. Daily Mirror Konu cok karanlik olsa da güce ve hayatta kalmaya dair ilham ve moral verici bir hikaye. Good Housekeeping Auschwitz Dövmecisinin devami niteligindeki bu kitap en soguk kalpleri bile sizlatacak. Sunday Post Akla hayale sigmayacak zorluklar karsisinda insanin gücüne dair, yürek burkan bir hikaye. Womans Weekly Bu gercek anlamda inanilmaz hikayeyi okumayan kalmamali. Sun Zorluklara, yasam mücadelesine ve en önemlisi de asla unutulmamasi gerekenlere dair bir hikaye. iNewspaper Ilk romani Auschwitz Dövmecisi uluslararasi coksatanlar listesinde bir numaraya kadar yükselen Heather Morris, hayatta kalma, direnis ve umut hikayelerine tutkuyla bagli, Yeni Zelanda dogumlu bir yazardir. Morris 2003 senesinde Melbourneda büyük bir devlet hastanesinde calisirken, anlatmaya deger bir hikayesi olabilecek yaslica bir beyefendiyle tanistirildi. Lale Sokolovla tanistigi gün her ikisinin de hayati degisti. Aralarindaki dostluk güclendikce Lale Sokolov, Soykirim yillarinda yasadiklarinin en gizli detaylarini Heather Morrise anlatti. Morris, Lalenin hikayesini önce senaryo olarak kaleme aldi, sonra Auschwitz Dövmecisi adiyla ilk romanina dönüstürdü. Ikinci romani Cilkanin Yolculugu, bu uluslararasi coksatan romanin devami niteligindedir.