
Cinare
Versandkostenfrei!
Versandfertig in über 4 Wochen
11,99 €
inkl. MwSt.
PAYBACK Punkte
6 °P sammeln!
Ey gönlümün sonsuz inci isigi, bu derin karanlikta, cilehanemde dertlerimin kefaretini tamamliyorsam, gecmeyen su günleri sayiyorsam, hep sana kavusacagim gün icin. Isik yok, olsun gözlerin var, ümit yok, olsun askinin atesi var. Cinare romani iki ana hikayeden olusmaktadir. Ilk hikaye günümüz Azerbaycaninin Bakü sehrinde bir roman yazari akademisyen Emir Boztepeli ile ses sanatcisi Cinare Hazmatova arasindaki olaylari konu almakta, ikinci hikaye ise on besinci yüzyilda Orta Cag Baküsündeki Atrekhan isimli yigit savasci ile Onun sevdigi Natavan mahlasli Yekta Hanim arasindaki ola...
Ey gönlümün sonsuz inci isigi, bu derin karanlikta, cilehanemde dertlerimin kefaretini tamamliyorsam, gecmeyen su günleri sayiyorsam, hep sana kavusacagim gün icin. Isik yok, olsun gözlerin var, ümit yok, olsun askinin atesi var. Cinare romani iki ana hikayeden olusmaktadir. Ilk hikaye günümüz Azerbaycaninin Bakü sehrinde bir roman yazari akademisyen Emir Boztepeli ile ses sanatcisi Cinare Hazmatova arasindaki olaylari konu almakta, ikinci hikaye ise on besinci yüzyilda Orta Cag Baküsündeki Atrekhan isimli yigit savasci ile Onun sevdigi Natavan mahlasli Yekta Hanim arasindaki olaylari konu almaktadir. Ilk hikaye ile ikinci hikaye yer yer ic ice gecmekte, tarihi mekanlar ve olaylar genis perspektiften ortak bir sonuca yönlenen bir bicimde islenmektedir. Hikayede Azerbaycanin Lenkeran, Agsu, Samahi gibi sehirleri yani sira Istanbul, Kanadanin Montreal ve Ottowa sehirleri gibi bircok mekan da bulunmaktadir. Ilk hikayede; tarihi altyapiya ve yerel halk hikayelerine dayanan SNatavan isimli romanini yazmak üzere Azerbaycan Baküde bulunan Emir Boztepeli isimli akademisyen bu sürecte hem Sirvansahlar sarayini incelemekte hem de buradaki Üniversitede ders vermektedir. Baküdeki gecen süre zarfinda bir tanidiklarinin evindeki yemekte tanistigi Bakü dogumlu ses hanende ve tar sazi sanatcisi sazende olan Cinare ile Emirin aralarinda bir gönül bagi olusmus, sonucta Cinare ile sözlenmistir. Fakat bir sürpriz bu saadeti bozacaktir. Ikinci hikayede; Atrekhan, Yekta Hanimi bir toyda dügünde cimenlikte kurulan bir cadir önünde sarki söyler ve saz calarken görüp begenir. Ona olan hislerini Azerbaycandaki Türk Lehcesinin en güzel haliyle dile getirerek, oradan ayrilir. Sirvansah ailesine mensup soylu Sah Mirza tarafindan alikonularak evlenmeye zorlanan Yekta Hanimi kacirmaya calisirken yakalanan Atrekhani Sah Mirza sarayin altindaki zindan olarak kullanilan kuyuya hapseder. Kuyuya atildiginda Atrekhanin bircok kemigi kirilmistir. Acaba tüm bu olaylar nerede kesisecek Zaman ve mekan birlikteligi, iki hikayeyi birlestirebilecek mi Seven insanlar sartlar ne olursa olsun kavusabilecekler mi Sevdigi kisi icin kendinden vazgecip Onun mutlu olmasini istemek sevdanin olmazsa olmazi mi Tüm bu sorular kitapta cevaplaniyor. Okuruna iki ayri macerayi bir arada sunan bu kitapta Bahadir Karasulu, akici ve duru Türkcesiyle, Anadolu ve kadim diyarlari bastanbasa gecen dilsel bir yolculukta, Türkiyenin ve Azerbaycanin tarihi ve kültürel mekanlarini ele alarak, dogudan batiya tüm caglar boyunca askin ve sevginin baglayiciligini gözler önüne sermektedir. Kimsesizlik ve yardima muhtac olunan her zorlugunbirbirini seven insanlarin birbirini tamamlayan yapbozun parcalari gibi bir araya geldiklerinde birlikte asilacagiolgusunu yazar bu kitabinda okuruna samimi ve duru bir anlatim ile aktarmaktadir.