Müjdatla Fatihte dogduk, Karagümrük Ortaokulu ve Vefa Lisesinde okuduk. Bu nedenle bircok ortak arkadasimiz oldu. Gecenlerde bunlardan biri olan Atamanla Dilgin konusuyorduk. Söz döndü dolasti, her zaman oldugu gibi Müjdata geldi. Onun tiyatroya, ögrenci yetistirmeye, egitime ve iyiliklere adanmis yasamindan söz ederken, nasil oldu anlamadim, ikimiz de ayni anda Müjdat adamdir. Hem de cok iyi bir adamdir dedik. TRTde calisirken Tunceli Ovacika gitmistik. Bizi Munzur Nehrinin kirk gözeden adeta süt gibi, bembeyaz köpükler sacarak dogdugu yere götürdüler. Egilip kana kana ictigim cok soguk ve berrak suyun tadini hala damagimda hissederim. Ben Müjdatin hayatini, o kaynaktaki gibi hicbir kirin karismadigi bir akarsuya benzetirim. Kitabi okurken gürül gürül akmaya devam eden bu tertemiz sudan, siz de bir yudum alacak ve tadina doyamayacaksiniz... Gözle görünmeyen ölümcül virüsle savastigimiz sürecte yayimlanan bu kitabin en sevdigim yani; hem kolay okunmasi hem de umut verici olmasi... Umutsuz yasanmaz. Hele bir sanatcinin umudu yoksa gelecegi de yoktur. Umut sanatin ekmegidir, suyudur. Umutsuz olursan sanat yapamazsin. Sanat umutla beslenir. Gidasidir umut sanatin. Sanatci hicbir durumda umudunu yitirmez. Cünkü umut biterse dünya durur. Umut ayrica emek de ister. Emeksiz olmaz. Hayat da emek ister diyor Müjdat. Ve hayata verdigi emegi anlatiyor. Son dönemde emegine yapilan haksizligi da... Büyük konusmadan, ahkam kesmeden, bilgiclik taslamadan, tam tersine kendisiyle dalga gecerek hayatindan kesitler, anilar ve dostlarindan portreler sunuyor. Ben dört saatte bitirdigimde icimden Keske daha cok yazsaymis dedim. Bakalim siz ne diyeceksiniz.. Ugur Dündar
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.