Sabahattin Ali, edebiyata siirle giris yapar. Ilk önce siir kitabi yayimlanir. Siiri, bicim, üslp ve misra teknigine bakildiginda caginda yazilan siirin etrafinda dolandigi, ama hicbir anlayista karar kilamadigini gösterir. Siirleri, halk siirinin ses ve söyleyis özelliklerinden, divan siirinin bazi bicimsel tecrübelerinden, hece siirinin yeni arayislarindan, Nazim Hikmet tarzi serbest siirin misra tekniklerinden; fabldan, lirikten ve epikten cok hizli, ama kararsiz, istikrarsiz ve yüzeysel izler tasir. Siirleri; yazarlik hayatinda bir ilk durak, bir arka bahce hükmündedir. Dolayisiyla siirini, hikayesini besleyen bir damar olarak degerlendirmek gerekir. Hikayelerindeki derin ve etkili anlatim, büyük ölcüde siir tecrübesinden kaynaklanir. Siiri edeb bir tür olarak sürdürmese de o, hikayelerinde bir duyarlik olarak varligini alttan alta her zaman hissettirir. Neticede bu duyarlik, hikayelerinin anlatimini zenginlestirir ve edeb tadini artirir. Yayinevimiz, Sabahattin Alinin bütün eserlerini yeniden yayimlarken onun düzenlemesini ve eserlerinin sagliginda yapilan ilk baskilarini esas aldi ve onlari, hatirasina saygi göstererek carpitmadan basmayi kendine ilke edindi.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.