Salt bir iletisim araci olarak görmeye zorlansak da, dilimiz aslinda var olusumuzu besledigimiz en önemli kaynak. Dilimizle dile gelmeden önce dilimizle düsünüyor, hatta dilimiz kadar düsünüyoruz. Duygularimizi, kavramlari adlandirabildigimiz, anlatabildigimiz ölcüde taniyoruz cünkü. Bu nedenle gercek anavatanimiz dilimiz belki de. Ancak günümüzde öteki diller gibi Türkce de sürekli bir saldiri altinda. Yalnizca yabanci dillerden zorla sokulan sözcüklerin saldirisi degil bu; dili kimileyin bilerek, eglenceli bir muzirlik gibi bozanlardan, kimileyin de bilgisizlikten kaynaklanan yaygin yanlislardan kirleniyor dil. Feyza Hepcilingirler, Türkce Offun ikinci cildi olan Dedim Ah ile Türkcenin savunmasini yapmaya devam ederken bir yandan da bizi yaygin yanlislar karsisinda duyarli olmaya cagiriyor, dilimizi daha özenli kullanmamiz konusunda uyariyor. ...cocugun beyninde temel kavramlar anadille olusur. Bu sürecte anadilin kullanimini kisitlar ya da pek cok kez yaptiginiz gibi yasaklarsaniz, algilamaktan, düsünmekten yoksun kusaklar yetistirirsiniz. Dilin, yiginlari toplum yapan, insanlari bir arada yasatan en büyük etken oldugunu görmezden gelenler, baska dillere tanimadiklari yasama hakkini kendi dillerinden de esirgeyerek; o baska dillere kurduklari tuzaga kendileri düserler.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.