Günümüzde artan intihar olaylari, uyusturucu kullanma oranlarinin ilkokul seviyelerine inmesi, siddetin pek cok versiyonunun sürekli medya ve toplumda gözlemlenmesi, her seyin tüketime konu edilmesi, yüce ve yüksek degerlerin sanki eskimis gelenek gibi algilanmasi daha cok sosyal degisim evresi icerisinde bütün toplum üzerinde etki birakmakta ve artik toplumun bütün katmanlarinda görülerek etki etmektedir. Ancak biliyoruz ki degerlerini kaybetmis ve baskalarinin degerlerini yasayanlarin dünyaya sunacaklari yeni bir medeniyet olamaz. Cünkü baskalarinin gölgesinde kalanlarin da kendi gölgeleri olmayacaktir. Ayrica teoride kalan ve yasanmayan degerler, denizin dibindeki inci gibidir. Degerlidirler ancak kullanilmadiklari icin bir ise yaramazlar. Iste bu calismada degerlerin; bir yönüyle insanin davranislarini yönlendirici bir güc olmasi sebebiyle psikolojiyi, toplumun yasantisina etki eden yaniyla sosyolojiyi, her kültürün kendine has bazi degerler tasimasi sebebiyle antropolojiyi ve her dinin toplumu düzene koyma ve mutlulugunu saglama amaciyla getirdigi emirleri vasitasiyla da tefsir ve hadis bilimini yakindan ilgilendirdigi dikkate alinarak interdisipliner bir perspektif uygulanmistir. Bir anlamda denizin dibindeki incilerin göz önüne farkli sunumlarla getirilmesi amaclanmistir. Calismanin merkezi kavramlari degerler ve toplum olarak belirlenmis, bu cercevenin tamamlanabilmesi icin konular olusturulmus ve alaninda uzman akademisyenler kaleme aldiklari bu konulari gözden gecirerek düzenlemislerdir. Anlamlandirilmasi, bilgiye dönüstürülmesi ve bu bilginin de kisisel hayatlarimiza yansiyarak baskalarinin gölgesinden kurtulup gercek inci müminler olmamiz dilegiyle...
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.