Sehsüvar-i Cihangr-Fatihname, Cihangr Tglar-Selmname ve Demir Kusakli Cihangr-Süleymanname kitaplariyla Türk tarihinin üc büyük hakanini Türk kültürünün madd ve manev birikimleri icinde ele alarak onlari tarihimizin en nadide mevkilerine yerlestiren Turgut Güler, bu kez Türk Devletini bir cihan devleti yapan Fatih Sultan Mehmed Hani kutlu günlere hazirlayan hocasi Aksemseddini Degirmen Tasi romaniyla bizlere anlatiyor. Aksemseddin, arif lisaniyla, degirmen tasi sözünün icine, koskoca Türk Cihan Devletinin cümle ahvalini ve islerini sigdirivermisti. Degirmen tasinin dönmesi, her bir gayretin semere verdiginin isareti idi. Degirmen taslari dönüyorsa, Devlet-i Ebed-Müddetin dünü, bugünü ve yarini birlesmistir. Zamanini ayni tesbh ipine dizen Türk Devleti, buradan alacagi arka cikma ile olmazlari oldurmaya devam edecektir. Padisahlik makaminda nice bin perdeler vardir, nice bin degirmen tasi, bir kimsenin katinda yücelerin alameti olur. Aksemseddin, o yüceligi, zihninde ölcüp bicip murassa bir kaftan eyledi ve hala diz cökme vaziyetinde duran Sultan Mehmed Hanin sirtina gecirdi. Hocanin talebeye bictigi elbse, dervs kiyafeti degil, binlerce, yüz binlerce, hatta sayilamayacak kadar cok degirmen tasini döndürecek padisahlik libasi idi ve bu manev kaftan, bahsi gecen Hünkar kiliginin olmazsa olmaz örtüsü idi. Adalet üzre hareket eden Padisah, kerametlerin en parmak isirtanina yukaridan bakardi. Zra, adaletle hükmetmek kadar büyük bir keramet, zahir ilminde de, batin ilminde de bulunmuyordu.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.