Kimin akilli, kimin deli oldugu belli olmayan bir dünyada, kizin gün boyu farkli yaptigi hicbir sey yoktu. Yat, kalk, eve dön, ic, uyu. Rengi kacmis bluzlar gibiydi hayati. Ne bir keyif, ne bir nese, ne bir degisim. Kalabaligin arasindan hayalet gibi süzüldü. O kadar cok icmisti ki, ayaklarini sürüyordu. Tam barin kapisindan iceri girecekti ki birden geri döndü. Kalabaliktan uzaklasip basini gökyüzüne kaldirdi. Dislerini sikip öfkeyle fisildayarak söyle dedi Tanrim, biliyorsun biraz önce cantami kaybettim. Nerede oldugunu hatirlamiyorum bile. Simdi senden istegim üzerimdeki montumu da kaybetmek. Evet Bu soguk geceyi montsuz ve cantasiz gecirmek istiyorum Bara dogru birkac adim atmisken tekrar geri dönüp tisladi Ha bir de, son bir istegim var. Gördügün gibi yalniz oldugum icin sen yanimda dur, ben icecegim Sesindeki öfke, Tanriya kafa tutusu ve kendisinden nefreti Tanrinin sevgisinde eriyordu. Oysa kiz hicbir seyin farkinda degildi. Adam kizin öfkesini görüyordu. Kendisiyle nasil bas edemedigini, yasamin icinde rotasiz gezinisini, caresizligini... Tanrisinin cehennemi olanin, ates elinden düsmez. Elindeki atese bakip yasam hakkinda bir hükme mi variyorsun Yasam, sen hangi ruh halindeysen o duruma uygun maskesiyle cikar karsina. Bu kitap, sinirlarini asmak, mutlulukla randevuya cikmak ve kendi cennetinin mimari olmak isteyenler icin okunmaya deger...
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.