Onlar üc kardeslerdi. Annelerine en cok yardim eden büyükleri olan ablalari Roberta idi. Ortanca kardes Peterin hayali, büyüdügünde mühendis olmakti. En kücükleri Phyllis ise iyi kalpliligi ile bilinirdi. Aslinda demiryolu cocuklari degildi onlar. Ara sira seyahat icin trene binerlerdi. Oldukca güzel ve görkemli bir evleri vardi. Maddi olarak durumlari da gayet iyiydi. Anneleri tüm cocuklari ile ayri ayri ilgilenir, onlara kitap okur, lezzetli kurabiyeler hazirlar hep birlikte eglenirlerdi. Anneleri vaktinin büyük bölümünü cocuklarina ayirirdi ama bazen de hikayeler yazardi. Sansli bu üc cocuk, her istediklerine sahiplerdi. Güzel giysileri vardi. Söminelerinde evlerini sicacik isitan gürül gürül bir ates yanardi. Özel odalarinin duvarlarina süslü kagitlar yapistirilmisti. Üstelik pek cok oyuncaga sahiplerdi. Neseli bir dadilari ve James adini verdikleri oldukca sevimli bir de köpekleri vardi. Babalari essiz sayilacak bir adamdi. Onlara hic kizmaz, baskasinin hakkini yemez ve cocuklariyla oynamaktan büyük keyif alirdi. Onlarla oyun oynamak istemedigi zamanlarda da mutlaka makul bir nedeni olurdu. Bu nedeni de cocuklarina cok ilginc ve komik bir sekilde anlatirdi. Onlar da babalarini anlar ve ona hak verirlerdi.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.