Sonyillarda ülkemizin icinde bulundugu durumu uzun uzun anlatmaya gerek yok. Budurumdan cok, bu durumun yarattigi tek adam rejimi mi, yoksa demokratikparlamenter rejim mi ekseninde dogan tartisma bu kitabin yazilmasinin birnedeni... Neredeyse tüm muhalefet partileri, sorunun tek adam rejimi diye tanimlamayiuygun bulduklari rejimden kaynaklandigini öne sürüyor, demokratik parlamenterrejime dönülmesiyle sorunlarin cözülecegini savunuyorlar. Iste tam bu noktada,Dönülmesi istenen demokratik parlamenter rejim gercek demokratik midir,degilse bir ücüncü secenek var midir, varsa nedir sorulari akla geliyor. Yöneten ve yönetilen ayrimininözel mülkiyetle, yani sinifli toplumlarla birlikte ortaya cikmasinin hemenardindan Nasil bir dünya istiyoruz ve bunun icin ideal bir yönetim sekli nasilolmalidir sorusuna cevap aranmaya baslandi. Bu sorunun cevabi da dogalolarak, sömüren ve sömürülen siniflar icin farkli oldu. Nitekim tarih boyuncasüregelen tüm yönetimlerin, farkli siniflarin cikarlari dogrultusunda ve farklibicimlerde kurulduklarini görüyoruz. Karl Marxin Bugüne kadarki tüm toplumtarihi, sinif mücadelelerinin tarihidir sözü de bunun ifadesi. Bu kitapta tarih boyunca ideal bir yönetimin nasil olmasi gerektigine iliskinolarak ortaya atilmis teorilerden, ideal yönetim bicimlerinin dile getirildigiütopyalardan ve yasanan olumsuzluklarin yarattigi endiselerin konu edildigidistopyalardan örnekler veriliyor. Gecmiste uygulanmis ve günümüzdeuygulanmakta olan devlet bicimleri, dayandiklari inanc sistemleri ve felsefigörüslerle birlikte ele alinarak, yukaridaki sorulara cevap bulmayacalisiliyor.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.