Anne babasinin terk ettigi, onlarca kardesi olan yalniz cocuklar... Kim nereli, bilmezdik, biz ayni yerde bulusturulmus cocuklardik. Bulunup da kayip esya bürosunda sahibini bekleyen esyalar gibiydi bazilarimiz. Nasil da özlüyordu minik yürekler, hic de kabul etmiyorlardi unutulduklarini. Ha geldi ha gelecek diye düsünür, sonra yine dalarlardi oyuna, oyuncaga. Onu dört yasindayken ablasiyla birlikte yuvaya getiren babasinin, Ben carsiya gidiyorum, ne istiyorsunuz dedigi ve bir daha da dönmedigi; Ancak on iki yasinda fark ettigi, bit barinmasin diye hep kisacik kesilen kivircik saclari yüzünden arkadaslarinin ona hitap ettigi adiyla Lülü... Devletin kizi... Annelerimiz, Anasinin avutamadigi, babasinin büyütemedigi basimda der, hirsla yikardi bizi. Onlarca cocugun birbirine anne baba, abla abi oldugu, yürekleriyle, vicdanlariyla sahip ciktigi, hayatta kalma cabasinin, ait olma ihtiyacinin, özlemin, utancin, korkunun, siddetin büyük bir sevgi ve dayanismayla ic ice gectigi gercek bir hikaye...
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.