13,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Dil arastirmalarinin tarihi, felsefeyle baslar. Günümüzde de felsefenin etkili akimlari dile yöneliktir. Filozoflarin dille ilgili calismalari, dilin sürekliligine güclü bir vurguyla dile dönüs hareketi olarak nitelendirilmektedir. Dilbilimin temeli de felsefe icerisinde dogup sekillenmistir. Düsünceyle ilgili diger bilimlerle birlikte dilbilim de, bütün gelisimi boyunca felsefeyle siki baglarini korumustur. Biz, bu calisma ile yolunu felsefeden ayiran dilbilimin, cok farkli bilim dallari ile ortak alanlar olustururken, özünde var olan zengin felsefi gecmise tekrar dönüp bakmasini istedik. Bu…mehr

Produktbeschreibung
Dil arastirmalarinin tarihi, felsefeyle baslar. Günümüzde de felsefenin etkili akimlari dile yöneliktir. Filozoflarin dille ilgili calismalari, dilin sürekliligine güclü bir vurguyla dile dönüs hareketi olarak nitelendirilmektedir. Dilbilimin temeli de felsefe icerisinde dogup sekillenmistir. Düsünceyle ilgili diger bilimlerle birlikte dilbilim de, bütün gelisimi boyunca felsefeyle siki baglarini korumustur. Biz, bu calisma ile yolunu felsefeden ayiran dilbilimin, cok farkli bilim dallari ile ortak alanlar olustururken, özünde var olan zengin felsefi gecmise tekrar dönüp bakmasini istedik. Bu calismada dil, dilbilim ve felsefe iliskisi tarihi gelisim sürecinde ele alindi. Fakat bu, bir felsefe tarihi degildir. Bir dilbilim tarihi de degildir. Calismanin amaci, felsefe ile dilbilimin, ayri ayri dallar olarak gelisseler de ortak bir kökü, ortak bir gecmisi, ortak sorulari olduguna dikkat cekmektir. Bu kitapta, dili ve felsefeyi ortak olarak ilgilendiren, ayni zamanda onlari birbirine baglayan konular temel basliklar altinda toplandi, alt basliklarla da konu yer yer Türkce acisindan belli yönleriyle ele alindi. Dil ile ilgili felsefe tarihi boyunca ortaya konulan görüsler, dilin insan yasamindaki rolü ve islevi bakimindan, aracsal dil yaklasimi ve aracsal olmayan dil yaklasimi bir arada gözden gecirildi. Dilin; duygulari, düsünceleri, ideleri ve tasarimlari, yani icsel olani ifade etme araci oldugunu öne süren aracsal dil yaklasimi ile dilin bir arac olarak ele alinamayacagini ve insan yasaminin dilden bagimsiz olarak anlasilamayacagini öne süren karsit görüs, filozoflarin gözünden degerlendirildi. Fakat her altbölümde özellikle bir dilbilimci icin yeni arastirma alani olusturabilecek düsüncelere yer verdik, her altbölümün sonunda da yine dilbilimsel bakis acisiyla ya soru ya da ekleme biciminde bazi görüslerimizi dile getirdik. Biz, dünyayi yalnizca insanin insan olarak, toplumun toplum olarak varolusunun bir kosulu olan bir dil araciligiyla degil, bir DIL icerisinden de anlamak gerektigini düsünüyoruz.