Okula varinca ilk isim ögretmenimi ziyaret etmek oldu. Tam annemin dedigi sekilde, Ögretmenim, dedim, babama gölükle kusluk götürecegim, son derste bana izin verir misin Hicbir sey anlamamis olacak ki, Ney lan, neyle ne götüreceksiiin dedi. Cok sasirmistim; kulaklarim uguldamaya basladi. Bir daha söyle bakayim. Ayni cümleyi bir daha tekrar ettim. O hala hicbir sey anlamamis olacak ki orada, ayakta, bir kitap ya da dosyayi incelemekte olan Sezai ögretmene, Yahu, Sezai, gelsene diye seslendi, Ne diyor bu cocuk Bir dinlesene Ayni cümleyi bir de ona tekrar ettim. Katila katila güldüler. Sanirim, gölük kelimesinin ne anlama geldigini bilmiyor olacaklar ki ikisi de israrla gölügün ne oldugunu sordular. Sonunda söylemek zorunda kaldim; Sey, esek, ögretmenim . . . Ögretmenim; Allah Allah, daha neler duyacagiz . . . diyerek, olanlara Sezai ögretmeni de ortak eden bir dille söylenip duruyordu. Ben hala bekliyordum. Ögretmenim; Git oglum, dedi, neyle ne götüreceksen git, götür Orasini iyi hatirlayamiyorum; ama herhalde terin suyun icinde kalmistim. Neyse, sonunda ögretmenimden izni kopardim.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.