19,99 €
inkl. MwSt.

Versandfertig in über 4 Wochen
  • Broschiertes Buch

Diyarbakir, Bulgarlarin milli hafizasinda cok önemli bir yer isgal eder. Bu sehir 19. yüzyilin ikinci yarisindaki sürgünler nedeniyle Bulgarlarin kolektif hafizasinda son derece olumsuz, hatta ürpertici cagrisimlara sahiptir. Bir yandan tarifsiz acilarin yasandigi bir yer olarak, bir yandan da milli benligin ve kimligin kazanilmasinda mühim bir asama ve cile yolu olarak görülür. Bunun nedeni, 1862-1878 yillari arasinda, Bulgaristanda vuku bulan milli amacli cetecilik faaliyetleri ve isyan hadiseleri neticesinde cesitli yas, meslek ve sosyal zümrelerden 140 Bulgarin bes kafile halinde Dicle…mehr

Produktbeschreibung
Diyarbakir, Bulgarlarin milli hafizasinda cok önemli bir yer isgal eder. Bu sehir 19. yüzyilin ikinci yarisindaki sürgünler nedeniyle Bulgarlarin kolektif hafizasinda son derece olumsuz, hatta ürpertici cagrisimlara sahiptir. Bir yandan tarifsiz acilarin yasandigi bir yer olarak, bir yandan da milli benligin ve kimligin kazanilmasinda mühim bir asama ve cile yolu olarak görülür. Bunun nedeni, 1862-1878 yillari arasinda, Bulgaristanda vuku bulan milli amacli cetecilik faaliyetleri ve isyan hadiseleri neticesinde cesitli yas, meslek ve sosyal zümrelerden 140 Bulgarin bes kafile halinde Dicle kiyisindaki kadim sehrin kalesine sürgün edilmesidir. Bazi sürgünler, özellikle kis aylarina ve Anadolunun cetin iklim sartlarina denk gelen yolculugu kaldiramazlar; bir kismi da Diyarbakirin havasina ve suyuna alisamaz. Onlarca mahkm her türlü hayati tehlikeyi göze alarak Halep ve Iskenderun veya Erzurum ve Kafkasya üzerinden Romanyaya firar ederler. Carptirildigi ceza süresini doldurmadan af edilenlerin bulundugu da görülür; geri kalanlar da Ayastefanos Antlasmasi 1878 hükümleri geregince serbest birakilirlar. Papazdan muallim ve esnafa, tüccardan ressam ve hanciya kadar son derece genis bir sosyal ve mesleki yelpazede yer alan bu siyasi sürgünlerin bir kismi gerek Anadoludaki yolculuklari, gerekse de Diyarbakirda gecirilen yillar hakkinda hatiralarini kaleme almislar veya ailelerine yolladiklari mektuplarda kent yasamina dair bilgiler aktarmislardir. Böylelikle, Diyarbakir ve yöresinin cografi konumu, gecmisi, havasi, suyu, iklimi, sosyal ve dini yapisi, ibadethaneleri, gündelik hayati, gecim kaynaklari, etnik unsurlari ve bunlarin aralarindaki münasebetler, carsilar, gelenek ve görenekler, yasam tarzi, mutfagi hakkinda carpici gözlem ve izlenimler aktarilir. Bu tespitlerin Balkanlar gibi tabiat ve iklim bakimindan farkli bir cografyaya ait insanlar tarafindan yapilmis olmasi, gözlem ve algilari daha da ilginc kilar. Prof. Dr. Hüseyin Mevsim, Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Cografya Fakültesi, Bulgar Dili ve Edebiyati Anabilim Dalinda ögretim üyesidir.