Dört Yaprakli Yonca Namusumuz üzerine yemin ederizDört genc kiz ayaga kalkip hep bir agizdan böyle söylediler. Dördünün de gözleri karsiya dikilmis, gögüsleri ileride, ayaklari hizaya gelmis, 23 Nisan bayrami icin hazirliklar yaptiklari sirada ögrendikleri vaziyeti almislardi. Evinde din terbiyesi ile yetismis olan Yonca, bu kadari kafi görmemisti ki en ciddi sesiyle sordu Vallahi mi Billahi mi Yine hepsi cevap verdiler Vallahi Billahi Merasim bitmisti; artik Dört Yaprakli Yonca isimli yardimlasma cemiyeti kurulmus oluyordu. Ruskinin su sözü Türkcenin en önemli ve en parlak renklerinden biri olan Refik Halidin yapitlarina ne de yakisir Kitaplari iki gruba ayirmak mümkündür Günün kitaplari ve her zamanin kitaplari. 1888 yilinda Beylerbeyinde Serveznedar Mehmed Halidin oglu olarak dogan Refik Halidin anne tarafi Kirim Giraylarina dayanmaktadir; baba tarafi ise 18. yüzyil sonlarinda bir kolu Mudurnudan Istanbula göcen Karakayis ailesindendir. Galatasaray Sultanisi ve Mekteb-i Hukukta okuyan yazar, Mesrutiyet siralarinda gazetecilige baslamistir. Kisa sürede hiciv yazilariyla üne kavusmus, Fecri ti edebiyat toplulugunun kurucularindan olmustur. Kirpi adiyla yazdigi taslamalari ve siyasal yazilari sonucu Ittihat Terakki hükümetince Anadolunun cesitli illerinde bes yil sürgüne gönderilmis, ancak I. Dünya Savasinin son yili Istanbula dönebilmistir. Dönüsünde Robert Kolejde ögretmenlik, Sabah gazetesi basyazarligi, iki kez Posta-Telgraf Genel Müdürlügü yapan Refik Halid, bu sürecte Aydede mizah dergisini cikarmistir. Siyasal yazilari ve görüsleri nedeniyle memleketten ayrilmak zorunda kalan yazar, Halepe yerleserek yayimladigi Vahdet gazetesindeki yazilari ve calismalariyla Hatayin Türkiyeye baglanmasina katkida bulunmustur. 1938de yurda dönen Refik Halid, dergi ve gazetelerde günlük yazilar yazmis ve 20 kadar roman kaleme almistir. Mesrutiyetten Cumhuriyete uzanan zaman dilimini, güclü gözlem yetenegi ve dilinin zenginligiyle farkli türlerdeki eserlerine tasiyan Refik Halid, Memleket Hikayelerinde Anadolu gercegini; Gurbet Hikayeleri ve Sürgün gibi eserlerinde, derin memleket hasretini edebiyatla bulusturmustur. Yazarin, Ago Pasanin Hatirati, Kirpinin Dedikleri gibi mizah eserlerinde; Bir Avuc Sacma, Makyajli Kadin gibi kroniklerinde; Minelbab Ilelmihrab ve Bir Ömür Boyunca adli hatiratlarinda, cok yönlü ve renkli anlatimi, sosyal-siyasal ortamin resimlendirilmesini saglar. Anahtar, Nilgün, Iki Cisimli Kadin, 2000 Yilin Sevgilisi, Bugünün Saraylisi gibi romanlarinda ise sürükleyici kurgular icinde tasvir yetenegiyle yaraticiligini birlestirerek, genel olarak bireysel iliskileri ve özel olarak da kadin-erkek iliskilerini mekan-zaman boyutlarinda derinlemesine ele alir, romanlarin gectigi dönem ve mekanlara ait ince detaylara yer vererek anlatimini zenginlestirir.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.
Hinweis: Dieser Artikel kann nur an eine deutsche Lieferadresse ausgeliefert werden.